USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Murat  Yeşildere

YAZARLAR

1.04.2017 16:30:00

Kolay gelsin!

Mart ayı içinde Türkiye’nin 34 ilinde, toplam 14 bin kadınla görüşülerek yapılan kapsamlı ‘kadınları anlama araştırması’ yayınlandı. Avon’un desteği ile Ipsos tarafından yapılan araştırmanın sonuçları oldukça ilginç…

Murat Yeşildere / [email protected]

 

Araştırmanın dikkat çekici sonuçlarını paylaşmadan önce IPSOS’un 15-64 yaş grubundaki kadınları hedefleyerek yaptığı araştırmaya baz edilen TUİK verilerine kısaca göz atmakta fayda var.

 

ÖNE ÇIKAN VERİLER:

 

> Türkiye’de kadınlar toplam nüfusun yüzde 49,8’ini oluşturuyor.

> Türkiye'de okuma yazma bilmeyen kadınların oranı, erkeklerin oranının 5 katı.

> Kadınlar 24 yaşında evleniyor, erkekler ise 30 yaşında.

> Kadınlar günde 4 saat 17 dakikalarını ev ve aile bakımına ayırıyor.

> Kadınların iş gücüne katılım oranları erkeklerin yarısı.

 

Yukarıdaki verilerden dahi anlamlı birçok sonuç çıkartabilmek mümkün. Kadınlar toplumun yarısını oluşturmalarına rağmen, erkekler ile aynı yollardan geçmiyorlar. Konunun bir kadın değil de insan hakları sorunu olduğunu belirtmeye gerek yok. Ancak konunun insan hakları ve eşitlik boyutları kadar önemli olan ekonomik boyutu da var. Her ne sebeple olursa olsun, kadınların ekonomik hayata katılımının sınırlı olması ‘dengemizi bozuyor’, refah seviyesi artmıyor; zira ‘tek kanatla uçulmuyor’. Yukarıdaki verileri özümsedikten sonra IPSOS’un tamamladığı araştırmanın sonuçları aslında şaşırtıcı olma özelliğini yitiriyor.

 

> Her 10 kadından 6’sı, birçok sorumluluğu bir arada taşıdığı ve bunlara yetişmekte zorlandığı fikrinde.

> Her 10 kadından 6’sı, çocuklarının geleceği için endişeli.

> Her dört kadından birinin hayali, her şeyi bırakıp daha sade bir hayata geçmek.

> Her 10 kadından 2’si hava karardıktan sonra yaşadığı mahallede kendini güvende hissetmiyor.

> Her 10 kadından biri ise gündüzleri dahi mahallesinde kendini güvende hissetmiyor.

 

Ipsos araştırmasına göre kadınların yüzde 73'ünün ehliyeti yok, yüzde 74’ü kredi kartı kullanmıyor ve yüzde yüzde 89’unun ise pasaportu yok. Kadınların yüzde 89’nun cep telefonu, yüzde 48’inin akıllı telefonu, yüzde 27’sinin ise tablet bilgisayarı var. Hanelerde kadınların bilgisayar kullanma oranı ise yüzde 45,9. İnternet kullanma oranı ise yüzde 51,9. Kadınların yüzde 9’u internet üzerinden alışveriş yaparken, yüzde 35’i ise her gün sosyal ağları (Facebook, Twitter, vb.) Kullandığını ifade ediyor. Bu rakamların birçoğu aslında Türkiye’nin insan dokusunun pek de dışında değil. Yani kadın veya erkek olması pasaport sahibi olma konusunda farklılık getirmiyor. Ancak kadınların yüzde 74’ünün kredi kartı sahibi olmaması ve kullanmaması ilginç. Zira geride kalan kısım yani kredi kartı kullanan, ve kredi kartı sahibi olduğu varsayılan kadınların oranı ise kadınların iş gücüne katılım oranına oldukça yakın…

 

Araştırmaya katılan kadınların yaklaşık yarısı, Türkiye’de kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğunu düşünüyor. Yukarıdaki verileri ve tespitleri bir kez daha okuduktan sonra bu cümleye geri dönün. Eğer kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğunu düşünen kadınların sayısı bu kadar fazla ise değişimi kim tetikleyecek? Erkekler mi? Araştırmaya göre Türkiye’de kadınların yüzde 57’si ‘ağırlıklı olarak geleneklerine bağlı olduğunu, alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçmeyeceğini’ söylüyor. Araştırmaya katılan kadınların yarısı, ‘kadınlarla erkeklerin eşit haklara sahip olduğuna’ inanıyor ve yine araştırmaya katılan kadınların yarısından fazlası gelenek-alışkanlıklarına bağlı olduğunu ve değişemeyeceğini ifade ediyor. Ve biz kadınların içinde olduğu, bu memnun olmadığımız resimden kurtulabilmek için mücadele ediyoruz. Hepimize kolay gelsin!

DİĞER YAZILARI