USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Dergi

07 Kasım 2019 16:22

360: "Butik, dinamik ve yenilikçi"

Klasik televizyonculuk dönüşüyor, Bill Gates’e göre ise çoktan ölüm döşeğinde. Öte yandan, teknoloji ve yeni nesil ile barışık kanallar da çoğalmaya başladı. Hem eğlence hem de eğitim odaklı, sosyal ve etkileşimli programlar artıyor. İşte bu trendin takipçilerinden 360, yeni programları ve teknoloji ile barışık yayın politikasıyla dikkatimizi çekti. Biz de 360 Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Altuğ Demirel’e kanalı sorduk ve gelecek için neler yaptığını ana hatlarıyla anlatmasını istedik

360: "Butik, dinamik ve yenilikçi"

E.Melek Cevahiroğlu Ömür / [email protected]

Fotoğraf / Mesude Bülbül

•Türkiye’deki diğer TV kanallarıyla kıyasladığınızda kendinizi aykırı buluyor musunuz? 

Yeni nesil her şeyi daha kısa istiyor. Mesela geleceğin filmleri ve tiyatro oyunları daha kısa olacak. Dijitale doğan çocuklar kısa program izleyecekler. Geleneksel televizyoncular için bu tarz programları yapmak, yenilikçilik kadar risktir de. Ancak biz bu riski aldık ve geleceğin yayıncılığına bugünden başladık. Dolayısıyla biz son derece farklı bir kanalız. 360 kamu yararı güden, ailelerin çocuklarını ekran başındayken kanal değiştirmelerine sebep olarak hiçbir içeriğe yer vermeyen bir kanal.  Bu nedenle de bizde RTÜK’ün yaş odaklı kurallarına giren hiçbir içerik bulunmuyor. +7, +13, +18 içerikli yayınlar, bizim kanalımızda yok. Bebek kanalları dışındaki çocuk kanallarında bile +7 sınırlandırması var. Çizgi film olmasına rağmen. 360’da bu kesinlikle yok. Tüm içeriğimizle ve tüm yayın akışımızla herkesin izleyebileceği genel izleyici kategorisinde yer alıyoruz. Mottomuz ise çok net; 'Kendi çocuklarımıza izletmeyeceğimiz hiçbir içeriğe yer vermiyoruz'.Türkiye’de düzgün bir aile kanalı eksikti. Biz, bu ihtiyaca cevap veriyoruz. Bu da bizi güvenli bir kanal yapıyor.
 
• Yani 360 içerik odaklı bir kanal mı? Yoksa izleyici odaklı mı?

Bunu birbirinden ayrı tutmuyorum. Türkiye’deki bütün yaş gruplarının izleyebileceği bir kanal olmak amacındayız. Bu nedenle de rakiplerimizden farklılaşabilmek için ‘içerik ve izleyici’ öncelediğimiz bir yayın politikası benimsedik. A’dan Z’ye bütün içeriklerimizin de izleyicilerimizin yüzünde bir tebessüm oluşturmasını istiyoruz. Bilgilendirme, bizim öncelikli vizyonumuz arasında. Yine daha sağlıklı, daha bilgili ve daha saygılı bir yaşam için 360’ı içeriklerimle zenginleştirdik ve kendi izleyici kitlemizi oluşturduk. 

• Bu bahsettiğiniz yayınlar, dijital ortamlarda pekâlâ var. Kısa, renkli, eğlenceli ve istediğimizden fazla içerik bulunuyor. Hatta eş zamanlı olarak da reklam özgürlüğü veriyor. 360, bu bağlamda izleyicisini nasıl elde tutuyor? 

Son 10 senede klasik yayıncılık azaldı. Gazete ve televizyon deneyimleri 

dönüştü. Farklı mecralar zaten hayatımıza girdi. Her gün yeni bir dijital platformun doğduğunu öğreniyoruz. Bizi farklılaştıran unsur, butik ve güvenli bir televizyon kanalı olmamız. İnsanlar istedikleri içerikleri her zaman dijital platformlardan izleyebilirler ancak televizyon izlemek istediklerinde, onlara inovatif bir yaklaşımla ihtiyaçları olan içeriği sunuyoruz. Bu da onları memnun ediyor. Mecralar değişebilir ancak içerik üretimi asla bitmez. 360 olarak, içerik üretimine odaklandık. Her zaman yeni ve faydalı içeriklerimizle izleyicilerimizin karşısında olacağız. 

• Nedir bu faydalı ve bilgili içerik yaklaşımı? 

Dijitalde olmayan farklı içerikler üretiyoruz. İçerik ile yarışıyoruz. Seyircinin ne istediğini anlamak çok önemli. Mesela, ‘Akla Takılanlar’ programı, bu senenin yeni bir ürünü. Günümüzde toplumun günlük yaşantısını ilgilendiren birçok sorunu proaktif bir şekilde seyircimiz ile buluşturuyoruz. Televizyona taşıdığımız bu konuları da genelde izleyicimizin başına gelmeden, onları bilgilendirmeyi amaçlıyoruz. İzleyicilerimizi de başlarına gelmeden önce bu tarz problemlerden haberdar ediyoruz. 

• Bu problemleri nasıl tespit ediyorsunuz? 

Yaşayarak, halkla birlikte olarak, sokağı tanıyarak. Basit yöntemler ile bunu yapabilirsiniz. Günlük yaşantımda sokaktan kopmam. Metro ile seyahat ederim. Boş vakitlerimde de İstanbul’un çeşitli semtlerinde geziniyorum, gözlem yapıyorum. İnsanlarla konuşuyorum. İzleyiciler ile iç içe olduğunuzda kanalınıza koyacağınız içerikleri bulmak da kolaylaşıyor. ‘Ben Anneyim’ programı, üç sezondur devam ediyor çünkü annenin yaşadığı problemler bu noktada değişmiyor. Yeni anne adayları için de bir mecrayız biz. 

• Televizyonculuk refleksleriniz nasıl gelişti? 

Sektörde 25’inci yılımdayım. Ben başladığımda bilgisayar yoktu, internet yoktu. Bilgiye ulaşmak bu kadar kolay değildi. TV’de insanlara aynı günü anlatıyordunuz. Türkiye’de özel televizyon kanalları yeni başlamıştı. Bu nedenle de denetim ve tecrübe ile televizyonculuktaki gustonuzu geliştiriyorsunuz. Yine bu dönemde bütünü görebilmeyi öğreniyorsunuz. Refleksleriniz de gelişiyor.  Bu dönemde öğrendiğim en önemli şey; izleyicinin ihtiyacına göre içerik oluşturmak ve böylece farklılaşmak. Projeyi hayata geçirirken de işe göre insan ile çalışmak. Her yeni projede kanala dışarıdan bir göz ile bakıyorum. Bunlar, markamızın gelişiminin de püf noktası oluyor. 

• ‘Yeni nesil yayıncılık’ ifadesini açar mısınız? 

Yeni nesil yayıncılık, sadece geleceğe referans vermiyor. Buradaki maksadımız yeni nesle örnek olabilecek, Türk aile yapısını gösterebilecekleri bir televizyon kanalı olmak. Geleceğin toplumunu oluşturacak olan bugünün neslinin sağlıklı ve bilinçli gelişimine karşı duyarlıyız. Bu maksatla da tamamen yerli formatlar ile oluşturduğumuz programlarımızla, onların aile kavramını, toplumsal sorumluluklarını, sağlıklı hayatın donelerini almalarına aracı oluyoruz. Ayrıca yeni neslin gelecek ve teknoloji ile olan bağını da göz önünde bulundurarak birtakım öncü denemeler de yapıyoruz. 

• Bir örnek verir misiniz? 

Herkesin geçmişe takıldığı bir çağda Birol Güven, ‘Gelecek Geliyor’ adlı bir program yapıyor. Bu programda Türkiye’de ilk defa TV’de canlı yayında VR teknolojisini kullanarak yayın yapıyoruz. Henüz iki program oldu ve çok iyi neticeler aldık. Bütün kanala yaymak da istiyoruz. Artırılmış gerçeklik ile izleyicinin deneyimini artırmak istedik. Dijital 

medya ile televizyonu birleştiren bir çalışma olarak yeni bir model sunuyoruz. 

• Bütün bunları yaparken ekibiniz ile nasıl çalışıyorsunuz? 

1 saatlik, yarım saatlik ve 15 dakikalık programlarımızla yarışıyoruz. 3-4 arası saatlik programlar var. Yeni nesil yayıncılık mottomuzu da diğer kanallardan ayıran bir yayın politikamız var. YouTube mantığı ile geliştirdiğimiz kısa ve konu çeşitliliği olan programlar yapıyoruz. Bütün bunları da genç bir ekiple yapıyoruz. Burası bir okul gibi. Burada yürüyen bir düzen var. Tecrübeli arkadaşlarımızdan oluşan her bir ekip üyemiz, bu düzenin içinde gelişiyor ve öğreniyor. Her şeyi kendimiz yapıyoruz. Dolayısıyla genç ekibimiz program hazırlığı, yapımı gibi birçok alanda tecrübe sahibi oluyor. Bütün programlarımızın iç yapım olması da buna olanak sağlıyor. İmkanlarımızı sonuna kadar kullanıp maksimum verimlilik ile çalışıyoruz.  

• YouTube dediniz. Yeni logonuzun içinde bir video ikonu var. Burada bir gönderme mi var? Logonun hikayesinden konuşalım biraz da... 

İçeriğin nasıl olduğuna dair yeni ve kısa programların olduğunu göstermek için bu ikonu kullanmaya başladık. Zaten bazı programlarımız YouTube kanalından canlı olarak da yayınlanıyor. Dolayısıyla izleyicimize nereden ve nasıl ulaştığımızdan çok, neyle ulaştığımızı daha önemsiyoruz. Neredeyse beş sene üstüne logomuzda ufak bir değişim yaptık. Bütün ekran logolarımızı yeniledik, rengini açtık, magic touch yaptık. Önceden iki boyutlu bir logoydu, onu 3D’ye evirdik. ‘Yeni nesil yayıncılık’ olduğumuzu ifade etmek için de video logosu ekledik içine, dakika başlarında ekranda görünüyor. Bütün bu değişimi de ekibimizle birlikte yaptık.  

• 360, yüzünü geleceğe dönmüş diyebilir miyiz?

Türkiye’de geleceğin medyası ile pek uğraşılmıyor. Matbaanın icadı gibi aslında çağ değişiyor ve bunun farkında değiliz. Teknolojiden ve gelecekten ürken, yer yer de korkan bir tutum var insanlarda. Bir zamanlar da matbaaya karşı çıkmışlardı. Dolayısıyla içerikleri ve formatlarıyla 360, dijital çağa bir adım önde giriyor. Bugün bu riski aldığımız için dijital çağı daha hazırlıklı karşılayacağız. İzleyicilerimize eğlenceli ve güvenli içerik sunan sayılı Türk kanallarından biriyiz. Ülke meselelerine duyarlı ve olumlu bir kanalız. 

EN ÇOK OKUNANLAR