Öncelikle bilgi teknolojileri ve yazılım geliştirme birimlerinde ortaya çıkan çevik yönetim anlayışı, elde edilen kazanımları neticesince teknoloji şirketlerinde hızla diğer fonksiyonlarda da kullanılmaya başlandı. Teknoloji firmaları arasında tamamıyla çevik yönetimi benimsemiş ve tüm birimlerinde bunu uygulayan birçok global ve yerel firma bulunuyor. Çevik yönetimle ilgili geliştirdikleri yeni yaklaşımlar ve burada elde ettikleri başarılar ile çevik yönetim literatürüne katkıda bulunan Spotify, Netflix, IBM gibi birçok teknoloji firması var. Günümüzde birçok şirket, gururla uçtan uca tüm iş süreçlerinde çevik yönetim uyguladığını belirtiyor. Peki, çevik yönetim gerçekten her birim ve sektöre uygun mu?  

BELİRSİZLİK VE DEĞİŞKENLİK GÖSTEREN BİRİMLERDE ÇOK DAHA EFEKTİF

Ar-Ge, ürün geliştirme, pazarlama gibi yaratıcılık ve tasarımın öne çıktığı, belirsizlik ve değişkenlik ile sürekli mücadele eden ve müşterilerle yakın çalışan birimlerde çevik yönetimin daha başarılı sonuçlar yarattığı gözlemleniyor.  Buna karşılık muhasebe, kalite yönetimi, bakım onarım gibi daha rutin işler yürüten birimlerde ise çevik yönetimin getirdiği katma değer sınırlı kalıyor.  Çevik yönetim alanında parmakla gösterilen lider şirketlerde bile organizasyon, çevik yönetim anlayışı ile yapılandırılan birimler kadar geleneksel yönetilen birimleri de barındırıyor. Maharet ise çevik birimlerin bürokratik süreçlerden etkilenmeden çalışmasını ve hatta diğer birimler tarafından desteklenmesini sağlayacak kültürü kurmakta yatıyor.  

ÇEKİŞMELER MİNİMUM SEVİYEYE İNDİRGENMELİ

Şirketlerde çevik çalışan birimlerle geleneksel birimler arasında ister istemez bir çekişme yaşanıyor. Geleneksel birimler, çevik birimlerin çalışma şekli ve taleplerine hep mesafeli ve sorgulayıcı bakarak çoğu zaman işlerin yavaşlamasına veya takılmasına sebep oluyor. Onay süreçleri uzuyor, bütçe kısıtları öne atılıyor veya öneriler çürütülmeye çalışılıyor. Çevik yönetimi hedefleyen şirketlerde, bu çekişmeleri asgari düzeye indirgemek için geleneksel birimlerde dahi farkındalık yaratacak ve yönlendirecek değer ve ilkelerin yaratılmasına ihtiyaç duyuluyor.