Yeni yönetim yaklaşımı olarak evrilen çevik yönetim; hiyerarşik, bürokratik ve silo yapısında yönetimi öngören geleneksel yönetim anlayışının, belirsizliğin ve değişimin yüksek olduğu yeni dönem dinamiklerine ve pazar koşullarına cevap verememesi sonucunda ortaya çıktı. Bu anlayışın ise 6 özelliği bulunuyor:
1-Karmaşık konular yönetilebilir parçalara bölünüyor.
2-Kendi kendini yöneten, sorumluluk bilincine ve iş disiplinine sahip, iç iletişimi güçlü, otonom karar alabilen çalışma gruplarına atanıyor.
3-Kontrol ve onay katmanlarını azaltılıp, takımların hızlı ve motive çalışması sağlanıyor.
4-İç ve dış müşterilerin tüm aşamalara dahil edildiği kısa süreli ve döngüsel tasarım ve geliştirme süreçleri yürütülüyor.
5-En iyi sonucu üretmek yerine kalite ve tasarımdan ödün vermeden, ihtiyaca cevap verecek asgari sonucu hızlı üretmeye odaklanılıyor.
6-Çıktılar (satır sayısı, ürün sayısı, müşteri sayısı vb.) yerine gerçek iş sonuçları (büyüme, kârlılık, NPS vb.) üzerinden düzenli performans takibi ile sürekli öğrenim ve geliştirme hedefleniyor.
SEKTÖRLER ÜSTÜ ANA BİR AKIMA DÖNÜŞTÜ
Çevik yönetimi daha iyi kavrayabilmek için ilk ortaya çıkış amacı ve bu konsepti belirleyenlerin ortaya koyduğu manifestoyu özümsemek gerekiyor. Yazılım dünyası kendi ihtiyaçlarına cevap verebilecek yeni bir iş yapış ve yönetim şekli arayışı içerisindeydi. Çevik yönetime ilişkin fikirler çok daha önce gündeme gelmişken; bu sürecin bir yönetim anlayışı olarak şekillenmesi ise 2001 yılında hız kazanıyor. 18 yıl önce bir grup yazılımcının, yazılım geliştirme üretkenliğini artırmak üzere yayınladığı ‘Çevik Yazılım Geliştirme Manifestosu’, yönetim sistemlerinde yeni bir dönemin de başlangıcı oldu. Manifestoda belirlenen değerler; geçtiğimiz süreçte yazılım ve teknoloji projelerinde elde edilen başarının artmasına yön verdi. Bugün ise bir yönetim anlayışı olarak sektörler üstü ana bir akıma dönüştü. Bu manifesto; proje başında yapılan planların değişebileceğine atıfta bulunuyor. Buna bağlı olarak planlamanın gözden geçirilmesi, iş süreçlerinin insan etkileşimini azaltacak ve zaman kaybı yaratacak ölçüde bürokratikleşmesinin önüne geçilmesi konusunda ikazlarda bulunuyor. Agile manifesto ile tanımlanan 12 prensipte öne çıkan başlıklar ise müşteri memnuniyeti, sürekli değişim ve geliştirme, birlikte çalışma kültürü, motive ekip, teknik üstünlük-iyi tasarım, sadelik, ve kendini yöneten takım olarak sıralanıyor.
YAŞANACAK SORUNLARI ORTADAN KALDIRMAK HEDEFLENİYOR
Çevik proje yönetim modelinin temel amacı ise müşteri memnuniyeti ile başarı oranını yükseltmek, verimliği artırmak, olası sorunları projenin en sonunda yaşamak ve görmek yerine projeyi anlamlı küçük parçalara bölerek ilerlemek, sorunu süreç içerisinde ilerlerken görüp çok daha önceden bu sorunları ortadan kaldırmak. Kısacası karşılaşılacak tüm sorunlar için gerekli aksiyonları önceden almak…
Buradaki kazanç ise tek aşamada büyük bir projeyi tamamlamaya oynamak yerine, projeyi daha makul ve yapılabilir parçalar haline getirmek, değişiklik ve sorunları da projeye sürekli dahil ederek birçok projelenin en sonunda yaşanan sorunları ortadan kaldırmak.