TAV Tech CTO’su Önder Göğebakan, agile-çevik yönetim sürecinin kurumlara; ürünlerle ilgili yeni istek ve değişiklik taleplerine kolay adapte olabilme, müşterinin sesini/isteğini ürüne çok daha kısa aralıklarda yansıtabilme ve kısa aralıklarla test edebilme kabiliyeti nedeniyle yanlış giden bir şey varsa geç olmadan minimum maliyet ile düzeltme gibi avantajlar sağladığını dile getiriyor. Bu anlamda çevik yönetim sürecine ilk olarak bu kültürel değişikliğe en açık olan yazılım takımından başladıklarını söyleyen Göğebakan, “Çevik yönetim yaklaşık 3 aydır işleyişimizin bir parçası… İçeride derin sektör deneyimi olan analist arkadaşlara ‘Product Owner' eğitimi aldırdık. Tüm takımlar da agile eğitimi aldı. Agile koçlar da önümüzdeki aylar boyunca bize yol göstermeye devam edecek. Ortalama 7 kişiden oluşan ürün bazlı çevik yönetim takımlar kurduk. İki haftalık sprint’ler şekilde bu süreci işletiyoruz. Hâlâ iyileştirmemiz gereken birçok nokta olmasına rağmen ciddi yol aldık. Agile’a geçiş; tüm çalışanların gönülden sahiplenmesi ile bile 6-12 aydan önce olacak bir süreç değil” diyor.

FAYDA-KAZANÇ DENKLEMİNE AGILE DOKUNUŞU

Kendileri gibi holding şirketlerinde, bilgi paylaşımının son derece hızlı olduğunu vurgulayan Göğebakan, iş-yapış şekli agile’a uygun olan diğer şirketlere de örnek olacaklarını düşünüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Geçmişte, fayda-kazanç denkleminde agile’ın getirilerini görebilen, hisseden ve bu anlamda destek olan tüm yönetimlerin bu yaklaşımlardan fayda sağladığını gördüm. Kararsız kalan, yeterince anlamayan ve destek vermeyen yönetimlerin aylarca bocalayıp, ‘bu iş bize göre değilmiş’ deyip bu yoldan saptıklarına da şahit oldum. Otoriter ve aynı zamanda waterfall yapmak zorunda olan yönetimlere de uygun değil. Onları da zaten zaman içerisinde agile yapan yıkıcı firmalar maalesef tarihin sayfalarına gömecek.”

AVANTAJ VE DEZAVANTAJLAR

Önder Göğebakan, çevik yönetimin kurum kültürüne kattığı avantaj ve dezavantajları ise şöyle sıralıyor: “Belirsizlikleri çok daha iyi yönetebilme, kısa sürelerle ürün için geliştirilen özellikleri müşteri üzerinde test edip, geribildirim alıp bir sonraki sürümde düzeltip yola devam edebilmek, agile metodolojisine alışmamış insanlara bu prensipleri anlatıp, kabullendirip, en üst hedeflerden biri olan ‘kendi kendine organize olan takımlara' dönüştürme yolunda birçok direnç ve güçlükle mücadele etmek ve eski yoğurt yeme şeklini bir kenara bırakıp, yeniye yönelebilmek.” Globalde imalat sanayii dahil birçok farklı sektörde ciddi başarı hikayelerine imza atıldığını söyleyen Göğebakan, “Bunu ayrıca her sene yayınlanan istatistiklerden görebiliyorsunuz. Lego, Cisco, British Telecom, National Bank of Canada gibi farklı alanlarda hizmet veren şirketler, agile dönüşüm sürecini başarıyla hayata geçiriyor” diyor.