USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Dergi

06 Eylül 2019 16:31

'Güvenilir liman' kaybettirecek gibi durmuyor

Hepimizin gözü kulağı altında. Türk yatırımcıların gayrimenkulle birlikte en sevdiği yatırım aracı olan altın, yılbaşından bu yana hem ons hem de gram bazında yükselişini sürdürüyor. Peki ne oldu da bu yükseliş gerçekleşti? Daha da önemlisi bu yükseliş devam edecek mi?

'Güvenilir liman' kaybettirecek gibi durmuyor

Ticaret savaşları, FED’in faiz indirimi, Avrupa Merkez Bankası (ECB) hamleleri, ABD-İran gerilimi, Merkez Bankası faiz kararı, jeopolitik riskler… 2019’un başından beri dünya ekonomisini bu anahtar kelimeler belirliyor desek yeri var. İşin ilginç yanı, özellikle Türkiye’de, neredeyse herkes bu ‘keyword’lerle haşır neşir. Çünkü küçük yatırımcının en sevdiği tasarruf aracı altın. Çünkü öyle ya da böyle, herkesin en çok takip ettiği gösterge ya altın ya da döviz fiyatları; ister tasarruf, isterse takı amaçlı olsun…

Peki ne oluyor da altın hem ons hem de gram bazında yükseliyor? Yukarıda dizinlediğimiz anahtar kelimeler, altını nasıl yukarılara taşıdı? Hem küresel alanda hem de yurt içinde altın fiyatlarındaki yükseliş trendi devam edecek mi? Hangi seviyeler altında alım için uygun; portföylerde hangi ölçüde altına yer verilmeli? Platin olarak bu ay güvenli liman diye adlandırılan altını biz de mercek altına aldık. 

ALTINA TALEP NİÇİN ARTIYOR?

Bu sorunun yanıtı çok net: altına olan talebin temelinde küresel endişelerin artması yatıyor. Global çapta artan belirsizlikler ve bunun neden olduğu ekonomik yavaşlama ile beraber dünyada bir endişe ortaya çıkıyor: ‘ticaret azalıyor.’ Bu da ihracat odaklı büyüyen Çin, Kore, Japonya, Almanya, Hollanda başta olmak üzere tüm dünyayı ilgilendiriyor.

NE OLUYOR DA YÜKSELİYOR?

Bu sorunun yanıtı, aslında yanıtlarıysa muhtelif… Gedik Yatırım Yatırım Danışmanlığı Genel Müdür Yardımcısı Beste Naz Süllü, altının ons bazında yükselişini üç nedenle açıklıyor:

1-“2019 yılına başlarken FED’in bu yıl kaç faiz artıracağını konuşuluyordu. Ancak başta ABD-Çin arasındaki ticari sürtüşmeden kaynaklı küresel ekonomilerin zarar görmeye başlaması ve büyüme rakamlarının gerilemesiyle birlikte işler bir anda faiz artırımından önce artırmamaya ardından Trump’ın da siyasi baskısıyla faiz indirimine evrildi. Dünya, “Parasal sıkılaşmadan çıkılıp, tekrardan parasal gevşemeye mi giriyoruz?” sorusunu yanıt ararken, stratejiler yıl içerisinde iki ya da üç faiz indirimine dönmeye başladı.

2-ABD ve Çin’in arasındaki anlaşmazlıklar iki ülke arasındaki ticarete getirilen tarifeler bir yandan müzakerelerle devam edince finans çevresi ilk olarak anlaşmaya yakın tarafta durdu. Fakat beklenilen anlaşmanın gelmemesi ve G20 zirvesine doğru tarafların masadan ayrılması altına ivme kazandırırdı. Son olarak G20 zirvesi ardından tekrardan başlayan müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanması ve iki ülkenin kopma noktasına 1 Eylül’den geçerli olmak üzere ABD, 300 milyar dolarlık Çin ürününe yüzde 10 ilave vergi koyduğunu açıkladı.

3-ABD ile Çin arasında ‘ticaret savaşı’ tartışması büyürken ABD Hazine Bakanlığı, Çin’i ‘döviz manipülatörü’ olarak ilan ettiğini duyurdu. Tüm bu gelişmeler hem risk iştahını kısıtlayıp, güvenli liman varlıklara olan talebin artışını sağladı, hem de küresel büyüme rakamlarının olumsuz etkilenmesinden dolayı ekonomilerin faiz indirim döngüsüne gireceği beklentileri ile altının yükselmesine neden oldu.”

ABD HARİCİ BİR NEDEN YOK MU?

Tabii ki yükselişin tek sorumlusu ABD (ya da daha da özelde Trump) değil. ÜNLÜ & Co Araştırma Bölümü Direktör Erol Danış’a göre, ABD’den gelen verilerin ekonomik aktivitenin durgun seyrettiğini göstermesi sonucunda, FED’in para politikasında gevşemeye gitmesi ve diğer önde gelen merkez bankalarının benzer adımlar atacağına yönelik beklentiler de altında güçlü bir momentum oluşmasını sağladı. Ayrıca, İngiltere Başbakanı May’in istifa etmesi ve Brexit’te çözümsüzlüğün uzun süredir devam etmesi de güvenli liman algısını canlı tutarak altına yönelimi tetikledi.

BUNDAN SONRASI İÇİN NE OLUR?

Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus Kaya’ya göre şimdiki durum sadece global bir korku artışı. Yani, gerçekte dünya ülkeleri halen büyüyor ve sadece büyüme yavaşladı. “Bunu daha da aşağı çekecek gelişmeleri izlemekte fayda var. Mesela her ülkeyi kötü etkilemiyor. Dünyayı vuran dalga bize olumlu yansıyor. Bizim faydamıza gibi. Bu sayede faizi daha aşağı indirme imkanı bulduk ki yabancı yatırımcının ilgisiyle kur da aşağı geldi. Hem faiz, hem kur ve ardından enflasyon da azalma trendinde” diyen Kaya, 10 yıldır süren global büyümenin devam ettiğini ama dağılma evresine ulaştığını hatırlatıyor ve son olarak şunları söylüyor: “Son hamle olarak Merkez Bankalarından faiz indirimleri istendi. Onlar da yapıyorlar. Ama çoğunun faizi zaten ekside. Küresel çapta kabaca 56 trilyon dolar olan toplam tahvil stokunun şu anda 15 trilyon doları negatif faizle; 30 trilyon doları ise negatif reel faizle işlem görüyor. Yani faiz pek de güven vermiyor. Altına talep artışı devam edebilir.”

OLASI SENARYOLAR NELER?

Küresel faizler son birkaç yılın en dip seviyelerinde, ABD 10 yıllık tahvilleri de yüzde 1,7-1,6 aralığında seyrediyor… GCM Yatırım Ekonomisti Enver Erkan’a göre piyasalar Trump ve Çin arasında yakın vadede anlaşma zemini bulunması olasılığını azalttı ve küresel risklerin artması itibariyle büyük merkez bankalarının ekonomiyi daha çok destekleyeceğini düşünüyor. “FED’in temmuz toplantısında faiz indirimi yapmasının akabinde, ‘Aslında FED bunu bir sigorta olarak yaptı, normalde ekonomi faiz indirimi yapılması gerekecek kadar kötü değil’ algısı, ‘FED eylül-ekim döneminde de faizi düşürür ve eylülde 50 baz puan indirir’ tarafına döndü. Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) da parasal gevşeme bekleniyor. Küresel ekonomilerdeki belirsizlik ve merkez bankalarından beklenen güvercin politika hamlelerine ek olarak jeopolitik riskler de canlı olmayı sürdürüyor” diyen Erkan, altını destekleyecek çok faktör olduğunu ve bu problemlerde düzelme olmazsa altında yükselişin sürebileceğini söylüyor.

ONS TAMAM DA, PEKİ YA GRAM?

İşte en zor soru… Altının ons bazında yükselişi birden fazla nedene dayandırılsa da, gram bazında yükselişlerin ya da geri çekilmelerin nedenleri değişiklik gösterebiliyor. Dolar/TL’nin yükselmesi çoğu zaman gram altın fiyatlarını yükseltse de, bu yükseliş kimi zaman da döviz düşerken de devam edebiliyor. Burada özellikle jeopolitik riskler de altının fiyatını en çok etkileyen şeylerin başında geliyor. Yine de son döneme bakıldığında altının gramı, ons fiyatındaki yükselişe paralel son bir yılın en yüksek seviyesi olan 277 TL’yi test etti. Ağustosun ortası itibariyle 272 TL’ler seviyesinde dolaşan gram altın, yıla 217.4 TL seviyesinde başlarken, sekiz ay toplamında yüzde 25 kazandırmış oldu.

EN ÇOK OKUNANLAR