Teknolojideki gelişmelerin hemen her iş kolundaki etkilerinin muazzam boyutlara ulaştığı ve yapay zekanın çalışma alanlarına etkisinin giderek arttığı bir ortamda sadece iş modellerinin değil, iş-yapış stillerinin de dönüşmesi gerekiyor. Dijital dönüşüm çağı, yönetim metodolojilerini de sil baştan değiştiriyor. IT projelerinin yapım sürecinde çıktıları daha kısa sürede görebilme, test edebilme, mevcut duruma göre hedefleri revize edebilme ve klasik yöntemlerle çözülemeyen sorunlara anlık ve zamanında çözü üretebilme vizyonu ile öne çıkan çevik yönetim anlayışı, bugün otomotivden bankacılığa, telekomünikasyondan perakendeye kadar hemen her sektörde aktif bir biçimde kullanılıyor. Teknolojideki dönüşümün sosyal, kültürel ve insani boyutlardaki dönüştürücü etkileri de son derece kritik boyutlara geldi. Değişim rüzgarı tek tek tüm şirketlerin kapısını çalıyor. İşte tam da bu noktada global arenada 2001 yılından bu yana çevik yönetim başlığı altında aktif olarak karşımıza çıkan, Türkiye’de ise son 5 yıldır gündeme gelen farklı bir statü ile karşı karşıyayız: Scrum master ya da Agile Koçu… Çevik yönetim metodolojisine yatırım yaparak ilerlemek isteyen marka ve kurumlar ya bir agile koçu istihdam ediyor ya da danışmanlık hizmeti alıyor. LinkedIn verilerine baktığımızda Türkiye ve dünyada istihdam edilen agile koçu ya da scrum master’lık yapan kişi sayısında da gözle görülür bir uçurum olduğu gözlemleniyor. 

ÇALIŞAN EKOSİSTEMİNİ, ÇEVİK DÖNÜŞÜM KÜLTÜRÜNE ADAPTE EDEBİLMEK ŞART

Çevik dönüşüm Türkiye için yeni bir süreç… Bu yolculukta emin adımlarla ilerlemek için zamana, kaynağa, veriye ve doğru kararları verebilmek için uzmanlığa ihtiyacımız var. Birinci ve en önemli adım ise çalışan ekosistemini çevik dönüşüm kültürüne adapte edebilmek. Bu nedenle hem şirketlerin üst yönetimine hem de İK yöneticilerine çok önemli görevler düşüyor. Ortak bir üslup yaratmak, yetenek yönetimine yatırım yapmak ve çevik dönüşüm sürecinde A’dan Z’ye tüm ekiple aynı ruh, aynı enerji ve sinerjiyle yol almak, başarının altın anahtarı olarak karşımıza çıkıyor. Platin olarak çevik dönüşümün İK sürecine adaptasyonu ve ortak bir kültür yaratılması sürecinde ne gibi adımlar atılması gerektiğini Türkiye’nin önde gelen İK uzmanlarına sorduk ve önemli tüyolar aldık.