USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Dergi

13 Temmuz 2020 09:23

Robot gazeteciler geliyor

Gazete endüstrisinin son 10 yılda karşılaştığı zorluklar ve gelecek belirsizliği devam etse de şimdiden netleşen birkaç nokta var. Kısa süre içinde algoritmalar ve robot gazeteciliği, sektörü hızlı bir şekilde dönüştürecek

Robot gazeteciler geliyor

İrem Sertbaş / [email protected]

Uzak Doğu’da 593 yılında ilk kez kullanılan matbaa, bir devrim yarattı. 20’nci yüzyılda ise yeni devrim internet ile geldi. İnternetin küresel bir kullanım alanı haline gelmesi; bilgiye hızlı erişime ve bilginin hızlı tüketimine olanak sağladı. Dijitalin hızı karşısında, ‘basılı’ medya büyük bir şok yaşadı. Hiç şüphesiz dijital iletişim olanaklarının gelişmesi, gazetecilik alanında bir takım değişimleri ve yeni nesil gazetecik anlayışını gündeme getirdi. Temel özellikleri; ulaşılabilirlik, hız, güven, yaratıcı içerik ve ölçülebilirlik olan dijital medya; çevrimiçi bilgi akışını hızlandırdı ve gazeteciliği zorunlu bir dönüşüme tabi tuttu. Bugün artık, içinde yaşadığı döneme ayak uydurmak için yüzünü ‘online’a dönen sektör, kapıda başka bir bilinmeyenle karşı karşıya: Robot gazetecilik… 

“OKUYUCULAR KENDİLERİNİ HABERİN İÇİNE SOKABİLİR, SESLERİ DUYABİLİR VE HABERDEKİ GÖRÜNTÜLERİ GÖREBİLİR”

Telekomünikasyon, veri iletişimi ve kitle iletişimini tek bir ortamda toplayan yeni medyanın; etkileşim, çoklu ortam, sayısallık ve hipermetinsellik gibi bileşenleri içerisinde barındırdığını vurgulayan Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Aysel Çetinkaya, konuyla ilgili şu yorumda bulunuyor: “Teknolojik yöndeşmenin ve multimedyanın doğrudan sonuçlarından biri; 3D, gerçek video görüntüleri ve sesleri de içeren farklı formatlarla haberin sunulabilmesi. Yeni medyanın çoklu ortam özelliğine vurgu yapan bu özelliği görebildiğimiz tek gazetecilik türü ise çevrimiçi gazetecilik. Bir yandan yaşanan bir olayla ilgili haber metnini okurken bir yandan da habere dair fotoğraflara bakıp, varsa videolarını seyredebiliyoruz. Bu, ‘sürükleyici haber’ (immersive news) fikrine işaret ediyor. Buna göre, okuyucular kendilerini haberin içine sokabilir, sesleri duyabilir ve haberdeki görüntüleri görebilir.”

HABERLERİN YÜZDE 90’ININ ALGORİTMALAR TARAFINDAN YAZILACAĞI ÖNGÖRÜLÜYOR

Dolayısıyla, artık gazetecilik sadece gazetecilerin ya da uzmanların yazılarını içermeyen aynı zamanda haberleri tüketen kitlenin reaksiyonlarını, geri beslemesini ve yorumlarını içeren devamlı bir süreç oldu. Peki, bu süreçte gazetecin yeri ne kadar kalıcı? Zaten dijital dönüşümle, medya içeriğinin kişiselleştirilmesinde kullanılan algoritmalar; uzun süredir ilgi alanlarımıza göre göreceğimiz haber içeriklerinin belirlenmesinde görev alıyordu. Teknolojinin, hikaye anlatımı ve muhabirliği yeniden şekillendirme yeteneğine sahip olduğu ortada. The New York Times ve The Guardian gibi haber kuruluşları izleyicilerle empati kurmak için sanal gerçeklik (VR), 360 derece videolar ve artırılmış gerçeklik kullandı. Peki bir algoritma gerçekten topladığı bilgiler ile haberi harmanlayabilir mi? Yoksa, hâlâ bir insan dokunuşuna ihtiyacımız mı var? Algoritmalarla yaşanan otomasyon süreçlerinin üretim hatlarından, madenlerden kısaca basit işlerden ileri gittiğine tanıklık ediyoruz. Monoton işleri yapmaktan sıkılan algoritmalar artık, beyaz yakalıların peşinde. İlk hedef ise medya sektörü… 2030 yılına geldiğimizde, haberlerin yüzde 90’ının algoritmalar tarafından yazılacağı öngörülüyor. Geçtiğimiz ay içerisinde, Microsoft’un ana sayfası olan MSN’de devrim niteliğinde bir adım atıldı. Microsoft, haber makalelerini seçmek ve düzenlemek için yapay zeka yazılımları kullanmaya karar verdi ve 27 gazeteciyi işten çıkardı. Çalışanlara, bu kararın haberler için otomatik güncellemeler lehine insanlardan uzak küresel bir geçişin bir parçası olarak alındığı söylendi. 

“ROBOT GAZETECİLİK, HABERLERİN SADECE YÜZDE 1 İLA YÜZDE 3’Ü ARASINDA KULLANILIYOR”

Robot gazeteciliği deyince gözümüzde bilgisayar başına oturmuş, bu haberi nasıl yazsam diye düşünen bir robot canlandığına değinen dijital pazarlama uzmanı ve yazar Serdar Bağtır; “Ama gerçekte bir yazılımdan ya da daha doğru bir tabirle bir programdan bahsediyoruz. Bu program, tüm interneti ve sosyal medya mecralarını tarayarak, sizin verdiğiniz anahtar kelimeler ile ilgili bilgileri topluyor ve anlamlı bir metin ortaya çıkarmaya çalışıyor. Bu yöntem 2010 yılından beri dünyada kullanılıyor. Bir insanın haber çalışması yaparken tek başına toplayamayacağı kadar veriyi bir araya getirip işleyebiliyor. Üstelik bunu sadece saniyeler içinde yapıyor. Şimdilik haberlerin sadece yüzde 1 ila yüzde 3’ü arasında kullanılsa da gelecekte daha fazla yer kaplayacakları kesin” yorumunda bulunuyor.

ALGORİTMALARIN VE GAZETECİLİĞİN KESİŞTİĞİ ALAN HENÜZ EMEKLEME AŞAMASINDA

Reuters Instıtute ve Oxford Üniversitesi’nin yayınladığı, ‘Digital News Report 2020’ raporuna göre, mail kutusuna gelen bültenler aracıyla habere erişenlerin oranı yüzde 16. Türkiye de ise bu oran yüzde 19 seviyesinde. 2020'nin ocak ve şubat aylarında 40 farklı pazarda gerçekleştirilen çalışmaya göre, Türkiye genelinde televizyon en önemli haber kaynağı olmaya devam ediyor. Basılı gazeteler, uluslararası standartların üzerinde okunuyor. Akıllı telefonlar çevrimiçi haberlere erişmek için en önemli cihaz olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye'de çalışmanın yapıldığı dönemde online video haber tüketimi ise yüzde 95 seviyesinde gerçekleşti. Gazeteciliği, hızla online kanallara ve daha ötesinde algortimalara bırakıyoruz. Teknolojiyle savaşmaya çalışmanın bir anlamı yok. Algoritmaların ve gazeteciliğin kesiştiği alan hızla büyürken, henüz emekleme aşamasında olduğunu unutmamakta fayda var.

 

EN ÇOK OKUNANLAR