USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Dergi

13 Ekim 2020 10:45

"Sektördeki deneyim gençlere aktarılmalı"

Türk modasının dünyadaki yerini güçlendirmeyi, perakende ve hazır giyim sektöründeki deneyim ve bilgi birikiminin gençlere aktarılmasını hedefleyen İstanbul Moda Akademisi (İMA), geleceğin ihtiyaçlarına cevap verecek tasarımcılar yetiştiriyor

"Sektördeki deneyim gençlere aktarılmalı"

Dalida Özatay Erus / [email protected]

Dünya moda piyasasındaki rekabet içerisinde tasarımlarımızla öne çıkmak için üretimden pazarlamaya, perakende kanallarının yönetilmesinden entelektüel sermayenin kullanılmasına kadar her alanda sağlam adımlar atmak gerekiyor. Bu noktada ise eğitimin önemine dikkat çeken İstanbul Moda Akademisi (İMA) Yönetim Kurulu Başkanı Jale Tunçel ile İMA Tekstil ve Moda Bölüm Başkanı Gülin Girişmen, hem Türk modasını hem de bu alandaki çalışmaları değerlendirdi.

• Türk modası, dünya moda endüstrisinde nasıl bir konuma sahip?

Jale Tunçel: Türk modasının, dünya moda endüstrisinde önemli bir ivme kazandığını izliyoruz. Gerek moda haftalarında ve global pazarlarda, gerekse Vogue Runway gibi dijital moda platformlarında ve dünyaca ünlü markaların yer aldığı Net-a-Porter gibi uluslararası e-ticaret sitelerinde Türk marka ve tasarımcılarına rastlıyoruz. Üretim ve tasarım bağlamında, uluslararası kalite ve estetik kavramlarının global sektörde talep oluşturduğunu gözlemliyoruz. Türkiye aslında 1980’li yıllarda endüstriyel yaşama geçme mücadelesi verirken, 90’lı yıllarda sadece üretim değil, kaliteyle ilgili yapması gerekenleri de tamamlamaya başladı. 2000’li yıllarda uluslararası rekabet içerisinde bir oyuncu olmak için sadece üretim ve pazarlama değil, perakende kanallarının yönetilmesi ve bu alanda entelektüel sermayenin kullanılmasına daha çok ihtiyaç duydu. Tam da bu dönemde, 2007 yılında İstanbul Moda Akademisi’ni kurduk. Türk modasının dünyadaki yerini güçlendirmek adına, perakende ve hazırgiyim sektöründeki deneyim ve bilgi birikimlerinin gençlere aktarılmasını hedefledik. Türkiye’nin moda ve marka yaratma anlamında, Ticaret Bakanlığı’nın pek çok desteğini görüyoruz.

• Pandemi, moda sektörünü çok fazla etkiledi. Bu süreçte dünya modasını gözlemlerken neler dikkatinizi çekti? 

J. T.: Pandemi sürecinde, moda dünyası önemli bir süreçten geçerken kendini yeniden tanımladı. Bu tanımın öne geçen aktörleri; konfor ve fonksiyon, insanların yaşam alanlarından oluştu. Bu da kumaş ve stil açısından farklı talepleri doğurdu. Hızlı ve dinamik şehir döngüsü yavaşlarken dünya ihtiyaçları, talepler, değişen iklim, doğa ve beslenme yöntemleri gibi konuların önemi arttı. Sürdürülebilirlik, karbon ayak izi gibi insanlığın geleceğini tehdit eden unsurlara karşın, toplumların yaklaşımı moda endüstrisinde etken rol aldı. Yeni kavram ve tercihler bu dönemin kilit oyuncularını oluştururken moda da kendini yeniden yarattı.

• Sektör, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik konularında hangi adımları atmalı?

J. T.: Türk moda sektörü, son yıllarda dijitalleşme ve sürdürülebilirlik konularında global bir duruş sergiliyor. Teknolojik altyapı ve sektörün hazırlık süreçlerinde eğitimler önem kazanıyor. İMA olarak dijitalleşme sürecinde alt yapı donanımımızı ve programlarımızı geliştirdik. Eğitimler kapsamında ise geleceğin yeni iş kollarına yönelik, 3D tasarım programlarından CLO ile sektöre ve öğrencilere eğitim vermeye başladık. Tasarımcı, modelist, teknik ekip, müşteri temsilciliği gibi alanların yeniden tanımlanması sürecinde değişimlerle sektörü hazırlıyoruz.

“YARATIM, İLHAMINI ARAŞTIRMADAN ALIR”

• Modanın eğitim tarafındasınız. Türkiye’deki moda eğitimi nasıl? Eksiklerimiz neler?

J. T.: Moda; estetik, kültür, sanat, renk, yapı ve sosyolojik imgelerin harmanlanarak beden üzerinde form bulması ile oluşur. Modanın sanattan temel farkı, talepler doğrultusunda üretimle gerçekleşmesidir. Bu da şu anlama geliyor; moda, endüstrinin dahil olduğu bir yapıdır. Moda eğitiminde; araştırmanın, teorinin, sanatın yanı sıra teknik bilgi, teknoloji, sektör bilgisi ve işlemleri hakkında gerek teorik gerekse uygulamalı eğitimlerin verilmesi önemlidir. Moda eğitiminde; global, sınırsız, özgür düşünme ve araştırma esas alınmalıdır.

• Yaratım ve tasarım anlamında gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunuyorsunuz?

J. T.: Tavsiyem; araştırma yapmaları, meraklı olmaları, özgür düşünmeleri ve üretmeleridir. Tasarım ve yaratımın temeli araştırmadır ve tüm bunlar kişinin özgür düşüncesinde oluşur. Üretmek için çalışmak gerekir. Çalıştıkça üretilir. Bu denklem, yaratımın esaslarındandır. Yaratım, ilhamını araştırmadan alır.

“GENÇ TASARIMCILAR, NEW GEN İLE ÜRETİM DÜNYASIYLA BULUŞUYOR”

• MBFWI kapsamında İMA olarak New Gen ile yer alıyorsunuz. Bu platformun kuruluş amacını anlatır mısınız?

Gülin Girişmen: New Gen, yetenekli ve gelecek vaat eden genç moda tasarımcılarına profesyonel destek verme amacıyla İMA tarafından kurulmuş bir platformdur. Yetenekli tasarımcılar, akademiden aldıkları eğitimle kendilerini geliştirirken; New Gen sayesinde yaratıcıklarını, bilgilerini ve yönetimsel becerilerini üretim dünyasına taşıma yetkinliği kazanıyor. New Gen, genç tasarımcılarımız için önemli olan MBFWI’de koleksiyonlarını sergileme fırsatı sunuyor. İMA olarak mezun öğrencilerimizin kendi markalarını bulmalarına, en önemlisi sürdürülebilir çalışmalar gerçekleştirmelerine destek olmaktan mutluluk duyuyoruz.

• New Gen bu yıl hangi yenilikleri podyuma taşıyor?

G. G.: Moda endüstrisinin tüm dünyada dijital şovlara yönelmesiyle Türkiye’de de yeni normalin ilk moda haftasını gerçekleştirdik. Bu etkinlik, ülkemiz ve moda dünyası adına çok önemli. Yeni nesil tasarımcıları desteklediğimiz New Gen, moda haftası takviminde senelerdir yer alan ve merak edilen önemli defilelerden biri. Bu yıl dijitalin etkisiyle tasarımcılarımızın yepyeni bakış açısıyla defileler sanal olarak karşımıza çıkıyor. Her sene MBFWI’ye genç bir enerji katan New Gen tasarımcıları bu sene çok büyük bir özveriyle çalışarak dinamizm ve yeniliği beraberinde getiriyor.

• IMA bünyesinde yer alan Hazır Giyim Dijital Dönüşüm Merkezi projesinden bahseder misiniz? 

J. T.: Dijital dönüşüm, gündemimizde olan bir kavram. Pandemi dönemiyle de öneminin bir kez daha farkına vardık. Sektörün gelişmesi ve küresel rekabet gücünün yakalanması adına dijitalleşmeyi önemsiyoruz. Güncel uygulamalar ve teknolojik gelişmelerin öncüsü olarak ilerliyoruz. Bu kapsamda 2017 yılında endüstrinin gelişmesi için oluşturduğumuz Hazır Giyim Dijital Dönüşüm Merkezi projesi, sektörün gelişmesi ve ilerlemesine destek sağlamayı hedefliyor. Bu süreci, proje olarak adlandırmaktan ziyade sürdürülebilir ve devamlı gelişen bir uygulama olarak ifade etmem daha doğru olur. Tasarımdan üretime 360 derece dijital dönüşüm uygulamalarının yaygınlaştırılması için eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermeye hazırlanıyoruz. İMA eğitimlerine dijital yazılım ve ekipmanların entegre olmasını sağlayarak mezunlarımıza istihdam önceliği kazandırmak hedeflerimizden biri.

 

EN ÇOK OKUNANLAR