1-İhracatcı Birliğinizin ilk 9 ayda Türkiye ekonomisine katkıda bulunan son dönem faaliyetleri nelerdir?

Sektörümüz 2019 yılı Ocak-Eylül dönemi incelendiğinde yaklaşık 1,3 milyar dolar değerinde toplam ihracat gerçekleştirdi. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla ihracat değerinde yüzde 0,2 oranında bir düşüş olsa da ihraç edilen miktara baktığımızda yüzde 2,3’lük bir artış karşımıza çıkıyor. Önümüzdeki dönemde bu gidişatın tersine döneceğini umuyoruz.

Üyelerimize sağladığımız eğitim ve danışmanlık faaliyetleriyle de ihracata katkı sunmaya devam ediyoruz. UR-GE projelerimizin katılımcı firmalarına ‘Sosyal Uygunluk’ danışmanlığı sunarak uluslararası pazarda rekabet kabiliyetlerini güçlendirmeye çalışıyoruz. 

Ayrıca Türkiye markasının yurt dışında tanıtımına katkı sağlamak amacıyla; sektörümüz için önemli olan fuarlarımıza (MICAM ve Lineapelle vb.) milli katılım organizasyonları düzenlemeye devam ediyoruz. Planladığımız ticaret heyetlerimiz ve alım heyetlerimizle de gücümüzü artırmayı hedefliyoruz.

Bununla birlikte, sektörümüz için eğitimin ne denli önemli olduğunun farkındayız. Bu amaçla geçtiğimiz yıl başladığımız deri mühendisliği seçen öğrencilere kademeli burs sağlanması projemiz de Ticaret Bakanlığımızın onayıyla ve Yükseköğrenim Kurumu’nun iş birliğiyle hayata geçti. Deri Mühendisliği Fakültemiz uzun yıllar sonra ilk kez yüzde yüz doluluğa ulaştı. Bu sayede uzun dönemde sektörümüze nitelikli işgücünü kazandırarak ihracatımızın yeni atılımlar yapmasına vesile olmayı umuyoruz.

2-Öne çıkan rakam, iş birlikleri, yeni pazarlar ve yıldızı parlayacak bölgeler hangileridir?

Deri ve deri mamulleri sektörü olarak katma değeri yüksek üretimin öncü sektörlerinden biriyiz.

Deri ve deri mamulleri ihracatımızda ayakkabı sektörü öncü rol oynamaya devam ediyor.        Ayakkabı ihracatımız Ocak – Eylül döneminde 747 milyon dolara, Eylül ayında ise 80 milyon dolara yükselerek tüm zamanların en yüksek dönemsel ve Eylül ayı ihracat değerine ulaştı. Saraciye sektörümüz ise 171 milyon dolar değerinde performansıyla dönemsel bazda son 5 yılın en yüksek ihracatını gerçekleştirdi. 

İhracatımızı geleneksel pazarların yanı sıra yeni pazarlar edinerek de artırmayı planlıyoruz. Bu kapsamda, Sayın Ticaret Bakanımız tarafından açıklanan İhracat Ana Planı çerçevesinde yeni hedef pazarlar üzerinde çalışıyoruz. ABD, Güney Kore, Şili ve Güney Afrika yakın takipte olduğumuz ülkelerin başında geliyor. Bu bölgelerde katma değerli üretimimizi ve rekabetçi fiyat politikamızı koruyarak büyük farklar ortaya koyabileceğimize inanıyoruz.

3-İhracatçı Birliğinizin 2020 hedeflerini bizimle paylaşır mısınız?

Deri ve deri mamulleri sektörümüz, üretim ve istihdamı ile Türkiye ekonomisine katkı sağlamasının yanında, katma değerli ihracatı ile de Türkiye markasının tanıtımında öncü rol oynuyor ve Türkiye ekonomisine döviz kazandırıyor. 

Önümüzdeki döneme ilişkin Asya, Afrika ve Amerika kıtalarına yönelik odak ülkeler belirledik. Bu ülkelerin başında da Serbest Ticaret Anlaşmamız bulunan ancak henüz deri ve deri mamulleri sektörümüz özelinde Serbest Ticaret Anlaşmasının avantajlarının yeterince değerlendirilmediğini gözlemlediğimiz Güney Kore yer alıyor. Güney Kore 7 milyar dolar değerinde ithalatı ile dünyada en fazla deri ve deri mamulleri ithalatı gerçekleştiren 10. ülke olarak dikkat çekiyor. Ancak Türkiye, Güney Kore’nin deri ve deri mamulleri ithalatından sadece binde sekiz pay alıyor. Biz de İDMİB olarak Türkiye’nin Güney Kore’deki pazar payını artırabilmek amacıyla 2019 yılı Kasım ayında Güney Kore’ye kapsamlı bir ticaret heyeti gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Ticaret Heyetiyle birlikte Güney Kore’de sektörümüz özelinde Türkiye Ticaret Merkezi kurulması için de araştırmalarımızı ve teknik çalışmalarımızı başlattık.  

Bunun yanında 2018 yılında toplamda 1,6 milyar dolar değerinde deri ve deri mamulleri ithalatı, özelinde ise 1,2 milyar dolar ayakkabı ve aksamları ithalatı gerçekleştiren Şili yine hedef ülkelerimizden bir tanesi.

Afrika kıtasının en büyük ekonomisi olan Güney Afrika, deri ve deri mamulleri sektörümüzün Afrika kıtasına daha çok açılabilmesi için de büyük bir potansiyele sahip. Dolayısıyla Güney Afrika pazarı, özellikle ayakkabı ve saraciye ürün grubu olmak üzere deri ve deri mamulleri sektörümüzde daha fazla ihracat gerçekleştirebileceğimiz bir pazar olarak dikkat çekiyor.   Ur-Ge projelerimiz ile birlikte küme üyesi firmalarımızı sosyal uygunluk denetimlerine hazırlarken, ayrıca üyelerimiz için pazar ve müşteri odaklı hedef ülke analizi ve ihracat danışmanlık hizmetlerimizi sürdüreceğiz.

Önümüzdeki dönemde de Ur-Ge projelerimize, bu kapsamda fuar ziyaretlerine, trend seminerlerine, yurtdışındaki en prestijli fuarlara ‘Milli Katılım Organizasyonları’ düzenlemeye, alım heyetlerine ilişkin çalışmalarımıza devam edeceğiz. Firmalarımızı sosyal uygunluk denetimlerine hazırlarken, üyelerimiz için pazar ve müşteri odaklı hedef ülke analizi ve ihracat danışmanlık hizmetlerimizi sürdüreceğiz. Sektörümüzden gelecek talepler, ülke – şehir önerileri ile birlikte, sektörümüz genelinde ve alt sektörlerimiz özelinde yeni TTM’ler için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu yılda olduğu gibi önceliğimiz pazar çeşitliliğine verdiğimiz önemle sürdürülebilir ihracat potansiyeli tespit ettiğimiz ülkelere Ticaret Heyeti Organizasyonları düzenlemek olacak.

4-Son olarak sektör ve ihracatçı birliğiniz ile ilgili eklemek istedikleriniz

İhracatımızda kalite ve fiyat anlamında bir sıkıntı yaşamıyoruz. Firmalarımız sıkıntıyı maalesef ölçek anlamında yaşıyorlar. Bilindiği gibi sektörde faaliyet gösteren firmalarımızın çoğu KOBİ’lerden oluşuyor. Bu yüzden yüklü miktarda üretimde yetersiz kalınabiliyor. Bu nedenle belki de Türkiye’de yeni oluşumlara yönelmek gerekiyor. Örneğin; KOBİ’leri organize ederek, beraber hareket etmelerini sağlayarak ürünlerin toplu bir şekilde, koleksiyon yapılarak pazarlanması ihracatı artırmanın ve pazar payımızı yükseltmenin bir yolu olabilir. Elektronik ticaret yine üzerinde önemle durduğumuz ve sektör olarak ciddi bir potansiyele sahip olduğunu düşündüğümüz bir diğer alan.

Önümüzdeki dönemde küresel alandaki her türlü zorluğa rağmen sektörümüzün katma değerli ihracattaki öncü rolünü artırarak, dünya pazarındaki payını artıracağına olan inancımızla çalışmalarımıza hızla devam edeceğiz.