USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Dergi

11 Ağustos 2020 10:31

"Sponsorluklar, gençlerle iletişimle desteklenmeli"

E-spor organizasyonları, turnuvaları ve oyun festivalleri düzenleyen The Company, markalara e-spor ve oyun sektörü danışmanlığı yaparak markaların bu sektörde doğru ve efektif yer almalarını sağlıyor.

"Sponsorluklar, gençlerle iletişimle desteklenmeli"

Dalida Özatay Erus / [email protected]

Şirketin kurucusu Murat Tayhan, çalışmalarını anlatırken markaların e-spor aracılığı ile gençlere ulaşmalarının önemine değindi. 

• E-spor alanında ne gibi çalışmalar içindesiniz?

Türkiye’de e-spor ve gaming’i en iyi bilen ajans olma yolunda konumlanmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda markalara, e-spor takımlarına, oyunculara ve ailelere yönelik çalışmalar yapıyoruz. Markalara yönelik çalışmalarımızı ise yıllık e-spor stratejilerinin belirlenmesi, e-spor iletişiminin planlanması ve gençlere yönelik e-spor turnuvalarının yapılması olarak tanımlayabiliriz. Ayrıca İK departmanları ile çalışanların takım ruhu ve çalışanların bireysel gelişimleri için e-spor motivasyon etkinlikleri düzenliyoruz. Takımlara yönelik; sosyal medya yönetimi, e-spor iletişimi ve sponsorluk çalışmaları yapıyoruz. Oyunculara yönelik ise oyunlarını ve kendilerini geliştirebilecekleri akademiler kurup, Master Of Gamers turnuva platformumuzla e-sporcuların rekabet ortamında yarışmalarını sağlıyoruz. Ülkemizi global arenada temsil edecek profesyonel Türk e-sporcuları yetiştirmek en büyük sorumluluğumuz ve hedefimiz. Tüm bu çalışmalar ışığında şirketlerde ebeveyn olarak çalışan ve e-sporu merak eden ailelere, çocuklara yönelik; anne-baba ile oyun, oyun ve bireysel gelişim, oyun ve çocuk gelişimi, oyunlaştırma, oyun ve kodlama, oyun sektörü, oyun ve teklonoji ve oyun bağımlılığı konularında eğitimler organize ediyoruz.

•İK departmanlarıyla kurduğunuz iş birlikleri kapsamında hangi konulara odaklanıyorsunuz?

E-spor, bilgisayarda sabahlara kadar oyun oynamak yerine, oynadıkları oyunları geliştirerek, bireysel ya da takımsal hazırlanmış rekabet arenasında farklı mental düşüncelere, stratejilere ve güçlere karşı verilen bir mücadele. Oyun artık hedef kitle olarak 30’lu yaşların üzerine çıkmış durumda. Dolayısıyla profesyonel kişilerin birbirleriyle oynadıkları oyunlardan kaynaklı olarak; takım ruhu oluşturma, takım içi iletişim, sorumluluk sahibi olma, hızlı karar verme ve sonuç odaklı oynama gibi konularla İK departmanlarına yönelik motivasyon ve kişisel gelişim odaklı etkinlik ve e-spor turnuvaları yapıyoruz. E-spor, düzeni ve disiplini olan bir spor dalı. Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin İK departmanları ile birlikte çalışıyoruz. Yeni çağın gençlerinin dünyalarına girerek ve onlarla empati kurarak aradaki bağı güçlendiriyoruz. Çalıştıkları firmaya olan sadakatlerini ve yaptıkları işe karşı olan motivasyonlarını artıracak e-spor projeleri gerçekleştiriyoruz. Motivasyon insan zihninde bizi hedefe götüren bir mekanizma. E-sporun bu noktada çalışanlar üzerindeki pozitif etkisini gördükçe, büyük mutluluk duyuyoruz. 

“E-SPORA DESTEK OLAN MARKALAR, GÖRÜNÜRLÜKTE YÜKSELİYOR”

•Markalar, e-spor alanında sponsorluk çalışmalarını yoğunlaştırdı. Bu ihtiyaç nasıl gelişti?

Markalar; takımların formalarında, sosyal medyalarında, liglerde ya da turnuvalarda izlenme rakamları ile eşdeğer ölçüde görünürlük satın alıyor. Ama bu yeterli değil. Sponsorluğu, kesinlikle gençlik iletişimi ile desteklemek gerekir. Gençlerle yapılan anketler gösteriyor ki; gençler, e-sporu destekleyen markaları daha çok seviyor ve güveniyor. Kendinizi onlara göstermek, anlatmak ve sonrasında onlarla bir yola çıkmak istiyorsanız, e-spor bugünün ve yarının dünyasında en önemli platformlar listesinde ilk üçte yer alıyor. Türkiye’de ortalama maçları 50 bin kişi, üst düzey maçları ve finalleri ise 100 binin üzerinde kişi izliyor. Geçen yıl “Hangi marka sponsor olmaz?” diye sorsaydınız, “Louis Vuitton” derdim. Ama Louis Vuitton bile yaptığı büyük sponsorluk anlaşması ile sektöre girdi. Gucci, e-spor serileri çıkarıyor. Mercedes, yeni kasa arabasını e-sporcularla tanıtıyor. Artık sponsorluklar, teknoloji ve donanım sponsorluklarından çok gençlere yönelik iletişim kurmak isteyen markalarla dolu. Hem ekonomik nedenler hem de e-sporun yeni yeni oturması nedeni ile ülkemiz, sponsorlukta ABD ve Avrupa’nın 2-3 yıl gerisinde. Diğer yandan üç yıldır bu sektörde sponsorluk yapan markalarımız var. İşbankası Maksimum ile 3 büyüklere sponsorluk yapıyor, Migros Kulüpler Birliği sponsorluğu ile 9 takıma destek veriyor ve yeni platformları ile gençlerle iletişim kuruyor. Tahsildaroğlu Süt Ürünleri gibi geleneksel ürünler üreten bir marka bile e-sporla gençlere ulaşıyor.

•Hedef kitlenizde çocuklar da yer alıyor. Bu noktada nasıl bir iletişim çalışması gerçekleştiriyorsunuz?

Çocuklar ve yarınlar, bizim için çok değerli. Z Kuşağı ile iletişimi, onları durdurarak veya yasaklayarak değil; onları anlayarak, geliştirerek, kendi plan ve programlarını yapmalarını sağlayarak kurmaya çalışıyoruz. Z Kuşağı esprili, sevecen, enerjik bir iletişim dilini seviyor. Negatif enerjiden tamamen uzak durup ve pozitife yaklaşıyor. Dolayısıyla iletişim çalışmalarımızın tamamında sevdikleri dili kullanmaya özen gösteriyoruz. Sempatik içerikler üreten, underdog ve lovemark'ları desteklemek onlar için bir övünç kaynağı. Aynı zamanda ürün alışkanlıkları fanatiklikten ziyade koleksiyonculuk gibi. Müzik konusu ise onlar için çok değerli ve birer statü sembolü. Bu değerleri düşündüğümüzde e-spor; fanatikliğin olmadığı, müziğin oyunlar ve turnuvalardaki etkisi ve farklılığı, underdog lovemark’ların olduğu bir sektör olarak onlar için de çok çekici oluyor. Kurumlarla birlikte oluşturduğumuz akademilerde kendilerini koçluk, menajerlik ve oyunculuk konularında geliştirmelerini ve lisans almalarını sağlıyoruz. Başarılı çocukları, büyük takımlarla tanıştırıp onlara yol gösteriyoruz. Psikolojik-pedagojik eğitimlerle de oyun içi şiddet ve oyun bağımlılığı konularında bilgilendiriyoruz.

 

EN ÇOK OKUNANLAR