USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Dergi

09 Temmuz 2020 08:01

Tercih senin: Yapay zeka ile tanış ya da çalış

Turing testi, akıllı makineler, endüstriyel robotlar, chatbotlar, deep blue, kısmet, aibo, roomba, siri, watson, eugene, alexa, tay, alphago... Yapay zeka ile daha fazla öğrenen ve öğrendikçe de gelişen makinelerin doğayı ve insanı taklit yetenekleri, büyülü bir gerçekliğin içindeymişiz izlenimi veriyor. Bu sürece günden güne daha da aşina oluyoruz. Kim bilir belki biriyle telefonun diğer ucundan konuşmuş bile olabilirsiniz. Bu elektronik varlıklara artık isimleriyle hitap ediyoruz; "Hey siri..

Tercih senin: Yapay zeka ile tanış ya da çalış

PLATİN TEMMUZ SAYISINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

E. Melek Cevahiroğlu Ömür / [email protected]

Hamit Bey, makine öğrenimi mi insan mı? Siz hangisinin tarafındasınız?

İkisinin ortaklığı… Algoritmaların insanlardan daha verimli ve doğru karar verdiği durumlarda (ki bunların sayısı her gün artmakta) makine öğrenmesini kullanmak hem karar hem de çalışma hayatı kalitemizi artıracak. Ama algoritmaların, insanların bazı özelliklerinin yakınından bile geçemeyeceği çok fazla durum var hâlâ (şimdilik).

• Makine öğrenimi derken tam olarak neyi kast ediyorsunuz?

Makine öğrenimini, öğrenen algoritmalar vasıtasıyla açıkça tanımlanmış kurallar olmadan tahmin ve karar destek gibi uygulamalar geliştirmek olarak tanımlayabiliriz. Yapay zekanın bir alt alanı diyebiliriz.

• Tahmin yeteneği mi? Kulağa çok farklı geliyor. 

Tahminsel modeller geliştirmek makine öğreniminin en bilinen uygulaması ama optimizasyon, sınıflandırma ya da verideki kalıpları bulma gibi alanlarda da kullanılıyor.

“Sürücüsüz araba konusunda hâlâ katedecek çok mesafe var”

• Neuroscience, bu sürecin neresinde duruyor?

Makine öğrenmesinde özelikle derin öğrenmede insan beynini simüle etme yaklaşımı var. Ama bu arada insan beynini çok da iyi anladığımız söylenemez tabii. Neuroscience ile beynimizi daha iyi anladıkça belki daha akıllı uygulamalar da geliştirmemiz mümkün olabilir. 

• Buradan geleceğe bakacak olursak, makine öğreniminin 10 sene sonra nerede olacağını öngörüyorsunuz?

Ben, hâlâ çok büyük ölçüde ‘dar yapay zeka’ uygulamalarının ön planda olacağını ve artan veri miktarı, şirketlerin yatırımları ve Ar-Ge geliştirmeleriyle makine öğrenmesinin hayatımızın içine (birçok durumda fark etmeden) daha fazla girmiş olacağını düşünüyorum. Ama ‘genel yapay zeka’ konusunda, yani bizim anladığımız anlamda insan gibi düşünen ve kısıtlı ve iyi tanımlanmış problemlerin dışında rahatlıkla çalışabilen yapay zekanın hâlâ erken aşamalarda olacağını düşünüyorum. Örneğin, derin öğrenme konusundaki birçok gelişmeye rağmen sürücüsüz araba konusunda hâlâ katedecek çok mesafe var.

• Peki, iş dünyasında makine öğreniminin rolü nedir? Bu konuya kafa yoran ve yatırım yapan şirketleri nereye taşır?

Çapraz satıştan siber-güvenliğe kadar hemen her alanda şirketlerin hazır alıp kullanabileceği ya da kendi geliştirebilecekleri uygulamalar var. Minimumda ciddi bir operasyonel verimlilik ve maliyet tasarrufu (örneğin; perakende de talep tahmini ve stok optimizasyonu ya da lojistikte rota planlama gibi) sağlayacaktır. Bunun üzerine müşterilerini çok daha iyi tanıyıp gerçek anlamda birebir ve özel davranarak memnuniyetlerini ve yaşam boyu değerlerini artırabilirler.  

• Rekabet avantajları neler olabilir?

Bazı durumlarda rekabet avantajının ötesinde hayatta kalmanın önemli bir ön şartı olabilir. Örneğin, e-ticaret bu sektörlerden biri... Eğer operasyonlarınızı Amazon gibi optimize edip size gelen müşteriye tam istediği (ve hatta istediği ama istediğini bilmediği) ürünleri göstermezseniz uzun dönemde rekabet etmek imkansız hale gelecektir.

 “Bir şey hissetmeden de empati gösteren bir makine olabilir”

• Bu tür çalışmalar yapanlardan ve öne çıkan pratiklerden birkaç örnek verebilir misiniz? Türkiye, Amerika ya da dünya ölçeğinde olabilir...

Bir kere her gün kullandığımız birçok ürün ve hizmet makine öğrenmesi sayesinde mümkün oluyor. Google’da her arama yaptığınızda inanılmaz büyük bir veri seti üzerinden milisaniyeler içerisinde sizin aradığınıza en yakın sonuçları görebilmek bir mucize neredeyse... Siri ve Alexa gibi sesli asistanlar, yeni gelişen diğer bir uygulama alanı. Ya da Facebook, fotoğraflarınızda arkadaşınızı makine öğrenmesi ile etiketliyor. Amerika’da sağlık alanında çok büyük yatırım var, en tipik örneği X-ray ya da MR gibi görüntüler üzerinden teşhis koyabilmek mesela. Gittikçe akıllanan ve tehditkâr hale gelen siber saldırılara karşı savunmak da ancak makine öğrenmesi ile mümkün artık. Ya da geleneksel yöntemler yerine makine öğrenmesini de kullanan kredi risk skorlama sistemleri daha kârlı kredi portföyü yönetimini sağlayacaktır.

• Madalyonun diğer tarafına da bakmak istiyorum. Makine öğreniminin motivasyonu nedir? İnsanlığın uzun dönem ihtiyaçları ya da çıkarlarıyla uyumlu mu sizce?

Yapay zeka uygulamaları şu anda makine öğrenmesi ile gelişiyor, dolayısıyla uzun dönemde ciddi ekonomik ve sosyal etkisi olacağı kesin. ‘Robotlar dünyayı ele geçirecek’ gibi teorilere fazla kulak asmadan, nasıl insan hayatını geliştirip iyileştirebilir ona odaklanmalıyız diye düşünüyorum. Tabii bunu yaparken hukuki ve etik çerçevelerin de aynı hızda gelişmesi gerekiyor.

• Gelecekte duygularımızı da taklit edebilen bir makine öğrenmesinden bahsedebilir miyiz?

Birçok model; özellikle derin öğrenme, kapalı kutu… Dolayısıyla neyi, niçin yapıyor tam anlamıyoruz. Ama insan beyni de şu an için biraz öyle bizim için, her kararı nasıl aldığımızı bir formülle açıklayamayız. Dolayısıyla bir algoritma da farklı durumlarda nasıl davranması gerektiğini taklit ederek öğrenebilir. Bizimle aynı yol ve yöntemle sonuca varmayabilir ama sonuç aynı olduktan sonra bunun ne kadar önemi var tartışılabilir. Yani gerçekten bir şey hissetmeden de empati gösteren bir makine olabilir. Bu durumda makineye empatik diyebilir miyiz?

EN ÇOK OKUNANLAR