Toplumsal ve ekonomik gelişme için kız çocuklarının desteklenmesinin önemini vurgulayan Güler Sabancı: “Kız çocuklarını bilim ve teknoloji alanında güçlendirmek için cesaretlendirmeliyiz. İçinde yaşadığımız yüzyıl, dayatılan toplumsal cinsiyet rollerini çoktan aşmış olmamızı gerektiriyor. Çünkü bilimin ve yeteneğin cinsiyeti yoktur, sadece ön yargılar vardır. Sabancı Vakfı olarak odaklandığımız konuların başında kız çocukları geliyor ve kız çocuklarının meslek seçimlerinde kendilerine dayatılan toplumsal cinsiyet rollerini aşarak cesur kararlar almalarını sonuna kadar destekliyoruz. Kalıplaşmış ön yargıları yıktığımız zaman kızların, istediği alanlarda, istediği mesleklerde özgürce yol alabileceklerine inanıyoruz” dedi.
Sabancı Vakfı’nın kurulduğu günden bu yana kadınların ve kız çocuklarının karşı karşıya kaldıkları eşitsizliklerin çözümü için çeşitli projeler hayata geçirdiğini vurgulayan Güler Sabancı, mesajında OECD’nin raporuna da değinerek, “OECD’nin ‘Bir Bakışta Eğitim’ raporunda Türkiye’nin de aralarında bulunduğu tüm OECD ülkelerinde mühendislik bölümünden mezun olanların yalnızca yüzde 33’ü kız öğrenciyken bu oran bilgisayar mühendisliği bölümünde yüzde 20’ye düşüyor. Rapora göre, bu fark kız ve erkek öğrencilerin matematik ve fen bilimlerindeki performans farkından değil, toplumsal ön yargılar ve beklentilerden kaynaklanıyor. Erkek çocuklarının matematik ve fen alanlarında kariyer planlamaları aileleri tarafından daha çok beklenirken yine bu meslekler erkek çocukları ile özdeşleştiriliyor. Bu rapor bizlere kız çocuklarının küçük yaşlardan itibaren istedikleri mesleklere teşvik edilmesinin önemini bir kez daha vurguluyor. Kız çocuklarının hayallerinin peşinden gitmeleri için hem ailelerinden hem de öğretmenlerinden destek görmeleri gerekiyor. Onların toplumsal, siyasi ve ekonomik yaşama katılmalarını sağlamak ve toplumun gelişimine katkı sunacak güçlü bireyler olabilmeleri için onları hep birlikte desteklemeliyiz” dedi.