21’inci yüzyıl, teknolojinin kolaylaştırıcı etkisiyle daha önce hayal edemeyeceğimiz bir sıçrayışa neden olurken aynı zamanda bir tezatlıklar çağının başlangıcına işaret ediyor. Bir yanda insanlığın kaderini değiştirebilecek gelişmelere şahit olurken, diğer yanda sorunların giderek küreselleştiğini ve karmaşıklaştığını görüyoruz. Gelecekte bu denklemin hangi tarafında olacağımızı, hiç şüphesiz bugün yaptığımız seçimler belirleyecek. Bu yolculukta pusulamız olacak şey ise ‘değerlerimiz’. Hayattaki rol modelim, babam İbrahim Bodur, 900 nüfuslu bir yörede, 750 kişiyle hayal ortaklığı yaparak memleketin kaderini değiştirecek tohumlar atmış vizyoner bir girişimciydi. Bundan 62 yıl önce Türkiye’nin ilk seramik fabrikasını Çanakkale’de kurarak ışıksız köylere ışık, gönüllere aydınlık taşıdı. Bunu gencecik yaşında, hiç altyapının olmadığı, çorak bir yörede yaptı.

“Yalnız kendin için yaşamamak, doğduğun ve doyduğun topraklara değer katmak” devraldığım en büyük miras. Hayattaki önceliğim ise bu mirasa sahip çıkmak. Bir yandan Ar-Ge ve inovasyona dayalı, nitelikli ve sürdürülebilir bir üretimle ülkemizin sanayileşerek kalkınması için çalışırken, diğer yandan da herkes için refahı artırmaya yönelik kapsayıcı bir gelecek inşa etmek için sorumlu ve duyarlı liderlik anlayışını benimsiyorum.

Biliyorum… Hayat hiç olmadığı kadar zor. Hiç olmadığı kadar hızlı. Bu hıza ayak uydurmayı düşünmek bile yorucu ve hatta bazen korkutucu. Ama her şeye rağmen siz siz olun, kendinizi asla yapabileceklerinizden alıkoymayın. Bu dünyada kalıcı olmak için iz bırakın. Bir idealin peşinde koşmak, mücadele etmek, daha iyiyi aramak, eskinin esiri olmamak, değerlerinizden aldığınız güçle kanatlarınızı açıp uçmak her zaman önceliğiniz olsun...

Sevgilerimle;

Zeynep Bodur Okyay Kale Grubu Başkanı ve CEO