> Anker’in kuruluşundan bahseder misiniz? Nerede, ne zaman ve nasıl kuruldu Anker?

Anker, tüketicilerin ihtiyaç duyduğu akıllı şarj teknolojilerini geliştirmek üzere 2011 yılında Steven Yang tarafından Amerika Silikon Vadisi'nde, Çin üretim merkezli olarak kuruldu.

> Anker, Türkiye pazarına ne zaman girme kararı kaldı? O günden bu zamana Anker Türkiye’de nasıl bir organizasyon yapısı söz konusu?

Ocak 2018’de Türkiye pazarına girdik. Anker, Amerika, Avrupa, Asya ve Orta Doğu gibi bölgelerde pazar lideri konumunda. Gelişen pazarlar kapsamında Anker'in Türkiye'ye yatırım yapma kararı zaten kaçınılmazdı. Anker’in Türkiye’deki distribütörü Sanal İletişim. Eufy, Soundcore, Roav ve Nebula gibi ürün kategorilerimiz ile Türkiye pazarındaki öncü çevrimiçi ve perakende zinciri markalar ile tüketicilerimize ulaşıyoruz. 

> Türkiye, Anker için ne anlama geliyor? Özellikle Türkiye’nin bulunduğu coğrafya düşünüldüğünde, Türkiye hangi özellikleriyle ön plana çıkıyor?

Türkiye’nin yeni teknolojileri deneyimlemeyi seven genç bir nüfusu var. Anker için inovasyona duyulan bu ilgi pazara giriş kararında oldukça önemli bir unsur oldu. Ayrıca TÜBİSAD istatistiklerine göre e-ticaret pazarında yüzde 37’lik bir büyümenin olduğunu görüyoruz. Anker, dünyada da e-ticaret platformlarını yoğun biçimde kullanan ve güçlü iş ortaklıklarıyla çalışan bir marka olarak öne çıkıyor. Nüfusun akıllı ve mobil teknolojilere gösterdiği ilgi, e-ticaret potansiyeli ve bölgesel gücü Anker için Türkiye’yi önemli bir pazar haline getiriyor. Anker'in ayrıca girdiği pazarlardaki rekabeti olumlu yönde tetikleyen ve pazarı büyüten de bir özelliği var, bunu diğer gelişen pazarlarda deneyimledik.

> Türkiye’de satışlarınız genel olarak distribütör üzerinden gerçekleşiyor. İleriki dönemde Anker Türkiye olarak mağazalaşma gibi bir düşünceniz bulunuyor mu?

İş ortağımız, alanında çok tecrübeli, akıllı yaşam teknolojilerini tüketiciyle buluşturmada güçlü ve deneyimli bir dağıtıcı. Türkiye Anker için çok önemli bir pazar, büyüme hedeflerimiz arasında mağazalaşma tabii ki var.

> 2019 yılında Anker Türkiye’nin hedefleri neler? Yıl sonuna kadar toplamda kaç ürün satmayı ve ne kadarlık bir ciroya erişmeyi öngörüyorsunuz?

Türkiye pazarına 2018 yılında güçlü bir giriş yaptık. 2019 yılında yeni kanallar ve yeni iş birlikleriyle büyümeyi sürdüreceğiz. Pazardan üç yıl içinde yüzde 15’lik bir pay almayı hedefliyoruz.

> Sizin de en önemli ürünlerinizden biri olan powerbank’lerde dünya ve Türkiye’deki satış rakamları hangi seviyelerde? Buradaki satış trendinden kısaca bahsedebilir misiniz?

Tüketiciler artık mobil yaşamaya alıştı. Tüketici, hareket özgürlüğünü kısıtlayan hiçbir deneyime sıcak bakmıyor. Ne var ki akıllı telefonlar ve diğer kablosuz aygıtlar bu yüksek enerjiyi karşılayacak pil kapasitesine sahip değiller. Gün boyu yoğun kullanımı karşılamak için devreye taşınabilir, üniversal şarj cihazları ve powerbank’ler giriyor. Anker tarafından geliştirilen kategorilerden biri olan powerbank ve akıllı şarj ürünleri, zarif tasarımları ve yüksek kapasiteleriyle mobiliteyi kısıtlamaksızın, ihtiyaç duyulan enerjiyi sağlıyor. Yeni nesil Atom serisi şarj ürünlerimiz ve PD powerbank’ler, galyum nitrat ile elde edilen verimlilik sayesinde sadece akıllı telefon ve tabletleri değil, USB-C üzerinden MacBook gibi dizüstü bilgisayarları bile şarj edebiliyor. 

> Anker, kendi yapılanması içinde toplamda kaç markaya sahip? Kendi ürün skalanız içinde hangi çözümler var? 

Anker Innovations olarak toplamda 5 + 1 kategori markalarımızla tüketicilerin farklı ihtiyaçlarına yanıt veriyoruz. Bunların başında Anker geliyor. Anker özellikle şarj teknolojileri ve akıllı yaşam aksesuarlarında yaptığı inovasyonlarla dünyada lider konumda bulunuyor. Eufy markası altında RoboVac robot süpürge gibi yine hane yaşamında konfora yönelik teknolojiler geliştiriyor (IoT), ROAV markasıyla da inovasyonu araç içine taşıyor, araç içi güvenlik kameraları, Google Voice Assistant araç şarjları gibi ürünler sunuyoruz. Nebula markası şimdiden projeksiyon sistemlerinin bir sonraki nesli gibi görülüyor. Bunun yanı sıra tüketicimize çok daha kaliteli bir ses deneyimini rekabetçi bir fiyat performansı ile sunduğumuz Soundcore markası, kablosuz ses teknolojilerinde yükselişini sürdürüyor. Özellikle Japonya, Kore ve Rusya gibi pazarlarda önemli bir pazar payına sahibiz.

> Ürün skalanızdaki bu yatay genişleme, müşterileriniz tarafından nasıl karşılık buluyor?

Anker için 'Müşterinin Sesi' (VOC) büyük önem taşıyor. Tüm inovasyonumuzu, Ar-Ge faaliyetlerimizi müşterilerimizden aldığımız geri bildirimlere göre şekillendiriyoruz. Bu sayede her yeni modelde çıtayı daha yukarı taşıyoruz. Böylelikle, örneğin bir Eufy ürünü satın alan müşteri, yaşadığı eşsiz deneyimi ve memnuniyeti araç içinde tecrübe edebilmek için ilk olarak ROAV’a yöneliyor. Yeni bir kablosuz kulaklık alacağı zaman da Soundcore markasını tercih ediyor.

> Cironuzun yüzde kaçını Ar-Ge’ye ayırıyorsunuz? Bu bağlamda Anker’in Ar-Ge politikasını öğrenebilir miyiz? 

Anker’in 300’e yakın patenti bulunuyor. Ar-Ge faaliyetleri kusursuz müşteri deneyiminin olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Tüketici odaklı inovasyon çalışmaları yapıyoruz ve bunun için istihdam gücümüzün yarısını Ar-Ge çalışanları oluşturuyor.

> Şu anda satışlarınız hangi kanallar üzerinden gerçekleşiyor? Online ve offline satışlarınız nasıl şekilleniyor?

Sanal iletişim dağıtıcılığında ürünlerimizi hem perakende zincirler hem de e-ticaret platformları üzerinden tüketicilerimize ulaştırıyoruz. İş ortaklarımız sırasıyla; Hepsiburada, Amazon, Trendyol, Teknosa, Turkcell, Samsung, APR ve D&R olarak sayabiliriz.

> Anker’i bulunduğu ürün kategorilerinde rakiplerinden farklılaştıran noktalar neler? Kısaca açıklayabilir misiniz?

Anker’in pazara sunduğu tüm ürünlerin arkasında müşterilerden alınan geri bildirimlerle yapılmış geliştirmeler yer alıyor. Müşterilerimizden gelen geri bildirimlere, geliştirdiğimiz teknolojilerden bile daha fazla önem veriyoruz. Bu sayede tüketicinin ihtiyaçlarını derinlemesine analiz ederek, o ihtiyaçlara en iyi şekilde yanıt veren ürünler geliştiriyoruz. Nebula’nın mobil projeksiyonu, Eufy’nin robot süpürgesi ve elbette Anker’in lider akıllı aksesuarları her zaman kendi sınıfında fiyatıyla şaşırtan bir kalite ve performans sunuyor.

> Anker açısından inovasyonu tanımlayabilir misiniz? Yani inovasyon, şirketiniz için hangi noktada bulunuyor?

Anker’de inovasyonu aslında yine tüketici belirliyor. Satışta olduğumuz tüm platformlarda tüketiciyle çift yönlü aktif bir iletişim sürdürüyoruz. Ürünlerimiz hakkında gelen öneri ve yorumlar bizim inovasyon sürecimizde referans noktası haline geliyor. Anker’de fikre önem verme süreci, ürün daha geliştirme aşamasındayken başlıyor. Bir ürünü piyasaya sunmadan önce sayısız testten geçirip kullanıcılarımızdan fikir alıyoruz. “Sizce bu ürün nasıl daha iyi hale gelebilir?” ve “Bu ürün beklentilerinizi tam anlamıyla karşılıyor mu?” gibi sorular soruyor, ürünlerimizi gelen yanıtlara göre geliştiriyoruz. İnovasyon yaklaşımını bu şekilde tasarlayınca, her defasında en yüksek müşteri memnuniyetini sağlayan ürünler geliştirmek de kaçınılmaz oluyor.