USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Turizm

06 Mayıs 2019 14:21

TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya: Markalaşıyoruz

Turizm açısından çok zengin bir ülkede yaşıyoruz. Birçok alanda, ziyaretçilerine farklı alternatifler sunabilen Türkiye, belirli destinasyonları ve şehirleri ile uluslararası alanda marka oldu bile. Ancak sektör hızla gelişirken yapılması gerekenler de var. Yaptığı başarılı çalışmalarla turizm sektörüne değer katmayı hedefleyen ve tüketicilerin ilgisini devamlı canlı tutabilecek bir yaklaşım geliştirmeyi amaçlayan TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya ile hem Türkiye’nin dikkat çeken şe

TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya: Markalaşıyoruz

Dünden bugüne turizmde nasıl bir dönüşüm yaşandı? Uluslararası alanda ne gibi farklılıklar ülkelerin ön plana çıkmasını sağlayabilir?

1990’lı yıllarda ön plana çıkan küreselleşme süreci ile birlikte uluslararası turizm hareketleri büyük bir hız kazandı ve 2018 yılı sonunda uluslararası seyahat eden kişi sayısı 1.4 milyar seviyesine ulaştı. Turizmdeki gelişim aynı zamanda ciddi bir ekonomik hacim de oluşturmuş durumda. 2018 yılı itibariyle uluslararası turizm hareketlerinin oluşturduğu ekonomik büyüklük, 1.3 trilyon dolar düzeyinin üzerine bir seviyeye çıktı. Turizmdeki bu büyüme hızı, sektörü aynı zamanda önemli bir rekabet alanı haline de getirdi. Uluslararası rekabet ortamında öne çıkmayı sağlayacak unsur ise markalaşma çalışmaları. 

Bir şehrin markalaşması için nasıl bir yol haritası çizmesi geriyor? 

İngiliz marka uzmanı Bill Colegrave’in söylediği gibi markalaşmak iki yolla gerçekleşiyor: ya ülke markalaşır ya da ülkenin içinden çıkan markalar ülkeyi peşinden sürükler. Biz de turizmde markalar yaratmak istiyoruz. Bunun için de zaman ayırmamız, fikir üretmemiz ve farklı deneyimleri paylaşmamız gerekiyor. Bunu sağlamanın yolu da çağın gerek ve koşullarını yakalayan güncel tanıtım ve pazarlama stratejilerini geliştirmekten geçiyor. Endüstri 4.0 çağındayız. X, Y ve Z kuşağından sonra artık alfa kuşağı geliyor. Yeni kuşakların beklentilerine uygun teknolojik bir altyapı oluşturmak, klasik pazarlama yöntemlerinin dışına çıkarak sosyal medyayı, ‘influencer’ ve ‘blogger’ları kullanmak, onların etki alanından faydalanmak da markalaşma süreçlerine önemli katkı sağlayacak unsurlar arasında yer alıyor. Dijitalleşmenin günden güne hayatımıza daha çok hükmettiği bir süreçte yaşıyoruz. Akıllı şehir gibi kavramlar da markalaşma noktasında önemli bir referans noktası haline gelmiş durumda.

“2017 YILI İTİBARİYLE DÜNYADA EN ÇOK ZİYARETÇİ ÇEKEN 8’İNCİ ÜLKEYİZ”

Türkiye’de hangi şehirler, hangi değerleriyle marka şehir kavramı ile tanımlanabilir? 

Turizmde fark yaratan, ayırt edici unsurlarla öne çıkan kentler veya bölgeler bu kimlikleriyle özgün bir markalaşma süreci oluşturabiliyorlar. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerine göre 2017 yılı itibariyle dünyada en çok ziyaretçi çeken 8’inci ülkeyiz. UNWTO henüz 2018 dünya sıralamasını açıklamadı. Rakamlar açıklandığında dünya sıralamasında daha üst sıralara çıkmış olacağız. Sahip olduğumuz marka şehirler arasında ilk sırada; üç imparatorluğa başkentlik yapmış, tarihi, kültürü, mimarisi, şehir yaşamı ve coğrafyasıyla İstanbul’u sayabiliriz. İstanbul, aynı zamanda tasarım alanında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’nda bulunuyor. 199 ülkeden misafir ağırlayan İstanbul’un, 2018 yılında ağırladığı yabancı ziyaretçi sayısı 13.4 milyona ulaştı. 2019 yılının ilk 2 aylık döneminde gelen ziyaretçi sayısı ise rekor yıl olan 2018’in aynı dönemine göre yüzde 13,3 oranında artarak 1.9 milyonu aştı. Antalya ise sıcak iklimi, denizi, tarihi ve kültürel mirası ve belgeli 1781 otel ile ciddi bir çekim merkezi konumunda. Deniz-güneş-kum turizminin yanı sıra kültür ve spor turizmi gibi alanlarda da önemli bir marka kent konumunda olan Antalya’ya 2018’de gelen toplam yabancı ziyaretçi sayısı 13.6 milyon seviyesini aştı. Ayrıca, Kapadokya ise peri bacaları ve balon turları ile markalaşan ve dünyanın dört bir yanından ziyaretçi çeken bir bölgemiz. Latin Amerika ülkelerinden Asya’ya kadar birçok farklı ülkeden ziyaretçi çeken Kapadokya, niş bir destinasyon olarak dünyada kendisini konumlandırdı. Ziyaretçi sayısındaki artışla birlikte geçtiğimiz yıl, Nevşehir’deki müze ve ören yerlerini ziyaret eden kişi sayısı 2.9 milyonu aştı. 

“TÜRKİYE, DÜNYA TURİZMİNDE İLK 3 İÇERİSİNDE YER ALACAK”

 2019 ve sonrasında turizm konusunda ne gibi çalışmalar yapılması gerekiyor?  

Günümüzde artık kültürel miras ve sanat, yerel kültür ve bu kültürün deneyimlenmesi gibi eğilimler gündemde. Dünya çapında seyahat edenler sürdürülebilir ve yaratıcı turizme önem veriyor. Bu unsurlarını öne çıkaran destinasyonlar ise fark yaratıyor. Bu anlamda ülkemize gelen yabancı ziyaretçilere Türkiye genelinde birçok turizm alternatifi sunabiliyoruz. Turizmle ilgili tüm paydaşların bir araya geleceği farkındalığı artıracak ortak çalışmalarla mevcut potansiyelimizi çok daha iyi değerlendirebilir ve çok daha başarılı sonuçlar elde edebiliriz. Bu noktada Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından oluşturulacak olan ‘Turizm Geliştirme Fonu’nun önemli bir misyonu olacaktır. Bakanlığın yanı sıra turizm sektör temsilcilerinin de katkı sağladığı bir bütçe ve ortak tanıtım stratejisiyle birlikte markalaşma sürecimizi daha üst noktalara taşıyacağız. İnanıyorum ki; markalaşma süreçlerinde atacağımız adımlarla birlikte Türkiye, dünya turizminde ilk 3 içerisinde yer alacak.

Türkiye’deki tarihi, kültürel, doğal ve gastronomi zenginlikleri ile öne çıkan şehirlerin markalaşması adına dünden bugüne ne gibi projeler gerçekleştirdiniz?

Ülkemizin markalaşma potansiyeli yüksek farklı bölgelerini tanıtmak için yaptığımız birçok çalışma bulunuyor. Bu çerçevede; Çin, Hindistan, Ukrayna, Bosna-Hersek ve Makedonya büyükelçilerine aileleriyle birlikte Gaziantep ve Şanlıurfa’yı gezdirdik.  Gerçekleştirdiğimiz bu tanıtım faaliyeti 5 ülkede geniş yankı buldu. Destinasyon markalaşması kavramının önemli unsurlarından olan gastronomi turizmi alanındaki gelişmeleri de desteklemeye büyük önem veriyoruz. Bu bağlamda zengin mutfağıyla UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na giren Gaziantep’te düzenlenen ‘Uluslararası Gastronomi Festivali’nin sponsorları arasında yer aldık. ‘Travel Turkey’ bünyesinde her yıl gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Gastronomi Kongresi’ni dördüncü kez düzenledik. Ülkemizin tanıtımı WTM Londra, ITB Berlin, MITT Moskova ve ATM Dubai gibi alanında en önemli turizm fuarlarına katıldık. Kongre turizminin markalaşma noktasındaki önemi nedeniyle 2018 yılında IMEX Frankfurt ve IBTM Barselona fuarlarına katılım sağladık.

EN ÇOK OKUNANLAR