USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Abdulkadir Karagöz

YAZARLAR

2.08.2017 11:28:00

Yetenek yönetimi

Yeni nesil şirketler, yetenek ihtiyacını mezun olmaya yakın öğrenci kitlesini hedef alarak oluşturduğu yetenek yarışmaları ile keşfediyor. Bunun yanında hackathonlar ve teknoparklarda verilen destekler ile var olan yeteneklerin ortaya çıkarılması da önemli bir adımın atılmasına destek oluyor

Abdülkadir Karagöz / Mental İK & Danışmanlık Kurucu Ortağı

[email protected]

 

Tarihte çağ atıp çağ kapatan nice büyük gelişmeler, değişimler ve felaketler olmuştur. Her çağ kendi zamanına ait dinamikleri ile anılmış, insanlığı etkileyen ve tarihe iz bırakan gelişmeler adeta bir imza gibi bugünlere ulaşmıştır. Taş, kalkolitik ve tunç devrinin ardından yazı bulunmuş ve ilk çağ başlamıştır. İlk çağı, orta, yeni ve yakın çağ takip etmiştir. Milyarca insan yaşamış, yaşanılan zamanın ve mekanın ötesine geçen buluşlar yapılmış, bilgi ve tecrübe bir kar topu gibi büyüyerek günümüze ulaşmıştır. İnsanlık bu ilerlemeyi ‘medeniyet yolculuğu’ olarak adlandırmış ve zamanın bütün aktörleri kendilerini en gelişmiş bireyler olarak tanımlamıştır.

 

DÜNYA MİRASINI SADECE MADDİ VE TEKNOLOJİK BİR YOLCULUK OLARAK DEĞİL, MANEVİ VE KÜLTÜREL BİR GELİŞİM VE AKTARIM OLARAK DÜŞÜNMEMİZ GEREKİYOR

Zamanın ötesinde ilerleyen bireylerin kendini en üstün görmesinde şüphesiz yaşanmışlıklar ve milyarca yılın tecrübesini bünyesinde barındırma duygusu hakimdir. İnsanlık doğudan batıya, kuzeyden güneye birçok alanda bu duyguya neden olabilecek gelişmeleri bir potada eritmiş, elle tutulamayan, gözle görülemeyen bir bilgi kümesini takip eden zamana miras bırakmıştır. Bu mirastan, kimi toplum ve bireyler ağırlıklı pay almış; kimi bireyler ise reddi mirasta bulunmuşlardır. Zamanın ruhuna baktığımızda tekerleğin icadı, yazının bulunması, ateşin keşfi, telefon, internet gibi maddi çıktıların yanı sıra; inanç sistemimizi oluşturan manevi ve kültürel çıktılar da görülmektedir. Dünya mirasını bu nedenle sadece maddi ve teknolojik bir yolculuk olarak değil, aynı zamanda manevi ve kültürel bir gelişim ve aktarım olarak düşünmemiz gerekiyor. 

 

BU MİRASIN İNSANOĞLUNDAKİ KARŞILIĞI ‘YETENEK’TİR

İşte ilk insandan bugüne kadar hem çevresel hem de genetik aktarım yolu ile bireye ulaşan bu mirasın insanoğlundaki karşılığı ‘yetenek’tir. Yeteneği sadece belirli bir alanda dereceye sahip ve rakiplerinden önde olarak görmek, bu dünya mirasından yeteri kadar nasiplenememektir. Yetenek, çok yönlü katma değer üretebilecek potansiyeli taşımak, zamanın ötesine iz bırakacak çıktılar üretmek ve dünya mirasına katkı sağlamaktır. 

 

YETENEK KONUSU, ÇAĞLARIN ÖTESİNDE BİR GÜNDEM VE STRATEJİK BİR ALANDIR

‘Yetenek’ konusu, işte bu nedenle çağların ötesinde bir gündem ve stratejik bir alandır. Dünya genelinde bunun farkında olan birçok ulusal/uluslararası yetenek programları hem özel sektörde hem de kamu sektöründe yer almaya başlamıştır. Bu yetenek programları ile kişilere kariyer yönetimi, dil eğitimi programları, farklı kültürel etkileşim programları düzenlenmektedir. Bu programlar, üniversite- sanayi iş birlikleriyle destekleniyor ve genç yeteneklere alan açılıyor. 

 

KURUMLAR ÇOK YÖNLÜ YETENEK PROGRAMLARI SUNUYOR

Yeni nesil şirketler, yetenek ihtiyacını mezun olmaya yakın öğrenci kitlesini hedef alarak oluşturduğu yetenek yarışmaları ile keşfediyor. Bunun yanında hackathonlar ve teknoparklarda verilen destekler ile var olan yeteneklerin ortaya çıkarılması da önemli bir adımın atılmasına destek oluyor. Türkiye’de de bu alan, yeni yeni kurumlarımızın dikkatini çekmiş ve kısa zamanda çok yönlü yetenek programları sunulmaya başlanmıştır. Gelişimini sadece maddi değerler ile kısıtlamayan, manevi mirası da barındıran, insanlık tarihinin tüm birikimini kendinde toplayan yeteneklerimiz için şimdi yetkinliklerini artırma zamanı…

 

 

DİĞER YAZILARI