USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Serhat Özeren

YAZARLAR

1.01.2024 11:05:00

ÇEVREYE VERİLEN ÖNEM MARKA DEĞERİNİ ETKİLEYECEK

Son yıllarda daha fazla duymaya başladığımız bir kavram sürdürülebilirlik. Artan dünya nüfusuna paralel olarak sanayileşmenin hızlanması, doğal kaynakların daha hızlı, kontrolsüz ve bir bakıma acımazsızca kullanılmasına neden oldu. Sürdürülebilirlik de aslında buna bir "Dur!" demek; kaynakların daha kontrollü bir şekilde kullanımını sağlamak ve doğaya verilen zararı sıfıra indirmeyi amaçlayan bir felsefe.

KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Kurumsal sürdürülebilirlik kavramı, iş stratejileri üzerinde önemli bir role sahiptir. Esasen çevresel, kültürel ya da mali düzeyde tüm detaylara odaklanılır ve kuruluşun uzun sürede paydaş değeri yaratmasını amaçlar. Kurumsal sürdürülebilirlik ve kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) kavramları iş etiği anlamında çok önemlidir. Her ne kadar aynı veya benzer gibi görünseler de özünde farklılıklar mevcuttur. Kurumsal sürdürülebilirlik bağlamı itibariyle kurumsal sosyal sorumluluk teriminin kapsamına girer. İş hedeflerine çevre dostu bir şekilde ulaşmak için yürütülen strateji veya plan iken (buna sosyal ve ekonomikler konular da bir ölçekte dahil olur), kurumsal sosyal sorumluluğun kapsamı daha geniştir.

ÜÇ TEMEL BOYUT

Kurumsal sürdürülebilirlik iş yapılarına, görev tanımlarına ya da sektörlere göre değişiklik gösterebilir. Bu biraz da iş yapılarından kaynaklanan bir durumdur. Sürdürülebilirlik alanında temel olarak üç saç ayağı vardır. Bunları; ekonomi, sosyal ve çevresel olarak sıralayabiliriz.

SÜRDÜRÜLEBİLİR EKONOMİ

Burada esas vurgulanması gereken nokta, elde edilen kazanç ve etik değerler arasındaki dengenin kurulmasıdır. İşletmelerin elbette yaşamlarını sürdürebilmeleri mali planlamalara bağlıdır; ancak bu noktada etik değerlerden uzaklaşmamak, daha çok kar elde etmek isterken toplumu ve dünyayı tehdit eden sorunlara kulak asmamak, çevresel duyarsızlık büyük bir problemdir.

SOSYAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Sürdürülebilirliğin bir diğer önemli ayağı da sosyal konulardır. Bu daha çok paydaşların toplumsal desteği arkasına almasıyla alakalı bir durumdur. Örneğin çalışanlara adaletli davranmak, yaratıcılığa ve verimliliğe etik sınırlar içinde katkı sunmak gerekir. Beceri ve motivasyonun ön planda olduğu bir iş gücü sosyal kolun temel stratejisidir ve toplum merkezli bir üretim anlayışı benimsenir.

SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇEVRE

Kurumsal sürdürülebilirliğin üçüncü kolu çevredir. Hiç kuşku yoktur ki çevre, bu sürecin en kilit parçasıdır. Kurumların tasarruf etmeleri ve negatif çevresel etkileri azaltmaları bu konudaki planlamalarına bağlıdır. Büyük şirketlerin bu konudaki farkındalıklarının artması hem kamusal itibarlarını artırır hem de diğer firmalara örnek olur.

Sürdürülebilirlik kavramı, dünya kaynaklarının sınırlı olduğunu kabul eder ve söz konusu kaynakların aşırı kullanımının üstesinden gelmeyi amaçlar.

NEDEN ÖNEMLİ?

Kurumsal sürdürülebilirlik, bir şirketin tüm faaliyetlerini, iş süreçlerini ve operasyonlarını yakından ilgilendirmektedir. Şirketler, çevresel sürdürülebilirliği ana politikalarından ve stratejilerinden biri haline getirdiği takdirde birçok çevresel problemin çözümü için sorumluluk aldığını tüm paydaşlarına beyan etmiş olmaktadır. Sürdürülebilirlik kavramı, dünya kaynaklarının sınırlı olduğunu kabul eder ve söz konusu kaynakların aşırı kullanımının üstesinden gelmeyi amaçlar. Toplumun artan çevre bilinci, daha çevreci ürün ve hizmetlere yönelmesiyle şirketlerin çevre dostu bir strateji izlemeyi taahhüt etmek markaya olan güveni ve saygınlığı artıracaktır.

DİĞER YAZILARI