Platin Dergisi’ndeki son yazım belli bir yenilik, özgün bir markanın veya inovatif bir şirketin yeni projesi ile ilgili değil. Son yazım geleceğin kendisine dair. Daha doğrusu, gelecek ile yakından ilişkili bir kavram ile ilgili: “teğet olasılık” Teğet olasılık kavramı gelecek ve geleceğe dair birçok olguyu şekillendiriyor. Bireylerin, şirketlerin hatta toplumların gelecek ile ilişkilerine yön verme potansiyeline sahip olduğu için son derece heyecan verici…
Karamsar gelecek senaryoları bir yana, şehirli insanın doğa ile buluşma arzusu, bu tür eğitim programlarının ve tarımı bünyesine gerçek anlamda entegre eden okulların yaygınlaşmasını sağlayacak.
Sımon beck, yaklaşık 12 yıl önce başlattığı kar çizimleri ile adını tüm dünyaya duyurdu. Sımon beck’in çizimlerine baktığımda doğadan örnek aldığı iki unsur görüyorum. Birincisi herkesin farkında olduğu matematiksel form ve oranlar. İkincisi ise biraz daha kavramsal bir gözlem…
Biyomimikri perspektifinden baktığımızda, insanın Hawaıı kısa kuyruklu mürekkep balığından öğrenebileceği birden fazla ders var. Bu özel canlı türü daha verimli ışık üretmenin yanı sıra Simbiyotik ilişkiler konusunda da bireylere yol gösterebilir
Soyları tükenen canlı türlerinden acaba neler öğrenebilirdik? Gezegenden silinip giden her canlı türü ile birlikte sürdürülebilir bir geleceğin tasarım sırları da yok olup gidiyor
İnsanoğlunun Hawaii’yi keşfetmesi ile adanın doğası hızla değişmeye, endemik canlı türleri yok olmaya başladı. Biyoçeşitlilik azaldı. Mağaralarda, donmuş lavda, kum tepelerinde bulunan fosillere göre özellikle kuş türleri söz konusu değişimden etkilendi
Hawaii’yi oluşturan adalar dünyanın en izole adaları; konum olarak Meksika’nın batı kıyısı ile Çin arasında, Kuzey Pasıfık Okyanusu'nun neredeyse ortasında kalıyorlar. En yakın sahile uzaklıkları 3 bin 680 kilometre.İkincisi ; adalarda görülen iklimsel çeşitlilik benzersiz…
The Ellen MacArthur Foundation tarafından Ocak ayında Dünya Ekonomi Forumu’nda sunulan rapor hakkında bolca yazıldı, konuşuldu. Rapora göre 2050 yılında okyanuslardaki plastiğin ağırlığı balıkların ağırlığını aşmış olacak. Vakfın sunumlarını ve raporlarını uzun süredir takip ediyorum
2000 yılından bu yana her yeni araştırmada bilim dünyasını şaşkınlığa uğratan organizmayı düşünmeden edemiyorum: ‘cıvık mantar’… cıvık mantarın yaşam ağacı üzerinde nereye ait olduğu halen tartışılıyor
Stanford Üniversitesi bünyesindeki Prakash Laboratuvarı’nın misyonu, ‘herkesin kullanabileceği araçlar geliştirerek bilimi demokratikleştirmek’. Bilimin temeli gözlem, bilimsel gözlem denildiğinde de akla gelen ilk araç mikroskop… Laboratuvarın mikroskop üzerinde çalışması şaşırtıcı değil. Ama geliştirdiği mikroskop son derece şaşırtıcı… Bugüne kadar gördüğümüz, bildiğimiz mikroskoplardan farklı. Neden yapıldığı, nasıl çalıştığı, kimleri hedeflediği ve hedeflediği kitleye nasıl ulaştığı... Tüm
Biyomimikri doğanın formlarını, süreçlerini ve sistemlerini örnek alarak çözümler tasarlayan yeni bir inovasyon disiplini… biyomimikriyi tanımlarken yeni olduğunu söylüyoruz ama gerçekten yeni mi? Bu soruyu sıkça duyduğum için yılın son yazısını cevaba ayırmaya karar verdim
Ekomodernizm, ekonomik gelişim ile ekolojik sağlığın bir arada var olabileceği ve bu birlikteliğin ancak enerji alanındaki çözümler ile mümkün olabileceği inancı üzerine kurulu bir anlayış ya da yaklaşım olarak tanımlanabilir
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak ve mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak içintıklayınız.